azadzanavli @ hotmail.com

“Kırgızistan Ahıska Türkleri Derneği”nin ve “Türk İşbirliği Kalkınma Ajansı”nın (TİKA) desteğiyle, ilk kez 2013 yılında sürgünü görmüş 20’den fazla dedenin 69 yıl sonra “ANAVATAN AHISKA”yı ziyaretlerini duyunca,  gayr-i ihtiyari; “ÂH O DEDELER-DEDELER, BİZİM İÇİN HAZİNE DEĞERİNDELER” diye mırıldanmıştım… Bu günlerde ise yine aynı “DERNEK” ve “AJANS”ın desteğiyle, Ahmed NİYAZOV ve Şevket hocaların rehberliğinde bu sefer 30’u aşkın Ninenin Ahıskayı ziyaretlerini duyduğumda ise bu kez gönlümden şu kelimeler süzüldü; “BU İŞ “LİYAKÂT,” “EHLİYET,” SAMİMİYET ve SAMİMİ NİYET İŞİDİR…”

Gerçekten büyük bir iş... 70 yaşını aşkın o çehrelere bakınca ne kadar büyük bir işin başarıldığını o mütebessim yüzlerde görmek mümkün. Oysaki kolay değil… Bir gece içerisinde “BİR SÜRE SONRA DÖNECEKSİNİZ” safsatasıyla, yıllardır yaşadığınız vatanınızdan çıkarılacaksınız ve o “BİR SÜRE” bir türlü sona ermeyecek… Haftalar, aylar, yıllar derlen, mezkûr “BİR SÜRE”nin üzerinden tam 71 yıl geçecek. Ve yıllar sonra doğup büyüdüğünüz, suyundan içtiğiniz, havasını soluduğunuz, çocukluğunuzun geçtiği yerlerle yeniden selamlaşma,  yeniden buluşma…

Tüm bunlardan mülhemle şöyle devam edebiliriz:

VATAN TOPRAĞI MUKADDESTİR: Zorla terk edilir ama kolay-kolay unutulamaz… Hatta ninelerimiz ve dedelerimiz sürüldükleri “ANAYURTLARINI” bir an dahi olsun unutmamışlar, her zaman hatırlamak için biricik evlatlarına dahi “VATAN” ismini koymuşlardır. Vatan hakkında Hz. Peygamberimiz (s.a.v.): “VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR” buyururken, Azerbaycanlı şair Abbas SEHHET ise: “VATANI SEVMEYEN İNSAN OLMAZ / OLSA DA OL ŞAHISTA VİCDAN OLMAZ!” diyerek âdete hadis-i şerif’i nazmetmiştir…

VATAN TOPRAĞI SEVİMLİDİR: Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) Mekke’den zorla çıkarılırken: “EY MEKKE! NE GÜZEL BİR BELDESİN VE SEN BANA NE KADAR SEVİMLİSİN. ŞAYET KAVMİM BENİ SENDEN ZORLA ÇIKARMIŞ OLMASAYDI SENDEN BAŞKA HİÇBİR YERDE OTURMAZDIM (YAŞAMAZDIM)” buyururken,  yıllardır halkımızın duygularına tercüman olan Milli Şairimiz Mircevat Ahıskalı ise: “GURBETTE GARİBİN GÖNLÜ GÜLMEZMİŞ, / UMUTSUZ UMUTLAR UZAR DA UZAR. / RABBİNDEN RAZIYMIŞ, RABBİNE RAMMIŞ, / BAĞI BAHÇESİNİ, BENDELER BOZAR.” diyerek gurbetin ne kadar acı bir şey olduğunu dile getirmiştir. Ahıskalı büyüklerden Bahadır Metan ENVEROĞLU da: “ACI İLAÇLARA ALIŞTIK AMA VATANSIZLIK ACISINA ALIŞMAK ÇOK ZOR” diyerek gurbet acısını böyle ifade etmiştir…

VATAN DEMEK “ANA” DEMEKTİR: Her insan için vatan demek “ANA” demektir. Ananın ise hakkını ödemeye bir ömür yetmez, vatanında… Ana da vatan da bir toplumun idamesi için olmasa olmazlardandır. Belki de onun için ana kelimesiyle eşdeğer olarak daha çok “ANAVATAN” şeklinde kullanılmıştır… Ahıskalılarda ise “ANAVATAN” aynı zamanda HASRETTİR. Mircevat AHISKALI’nın talebelerinden Vahit ALÂEDDİN, nâm-ı diğer Vahit ÇIRAK kardeşimiz “ANAVATAN” duygularını şöyle nazmetmektedir:

“Gözlerim hasretle yollara bakar,

Ahıskam yokluğun içimi yakar.

Gözyaşım sel olur, yüzümden akar,

Sarılmış etrafım diken, tel gibi.” Gözlerimden yaşlar akar, sel gibi…

DOYULAN YER DEĞİL, DOĞULAN YERDİR VATAN: Şairin ifadesiyle:

“Doyulan yer diyorlar aslında vatan,

Vatansız mı sayılır karnı aç yatan?..

Yalnız doyanlar mı vatanlıdırlar?..

Vatanın manası bu kadar mı dar?..

Vatan; soy ile yaşanan yerdir,

Ayrılınca gözden yaş boşanan yerdir...”

Tüm bunlarla birlikte yine AHISKALILARDA VATAN; “ayrılıktır,” “gamdır,” “kederdir,” “hasretle geri dönüşü beklemektir...”  Ramiz Cabbar Oğlu ARSLANOV kardeşimiz bu ayrılık ve hasreti Azerbaycan Türkçesi ile yazmış olduğu şiirinde şöyle nazmetmiştir (insicâm bozulmasın diye şiir orijinal haliyle verilmiştir):

“Ayrı düşmüşəm mən vətənim səndən,

Göynəyir ürəyim, ciyərim gəmdən.

Sənsizlik inan mənə çox ağır gəlir,

Vətənim Ahıskam, vətənim mənim.

 

İllərdir həsrətini çəkməktəyiq biz,

O isti goynundan uzaktayıq biz.

Nə olar bizləri bağışla vətən,

Vətənim Ahıskam, vətənim mənim.

 

Ey ulu vətən! Bəsti ağlama sən,

İnşallah bir gün arzuna yetərsən.

Sanmaki yadımızdan çıxmısan vətən,

Vətənim Ahıskam, vətənim mənim…”