Daha önceki yazımda DATÜB’ün sorunu onun yönetim şekli ve tüzüğünde olduğunu belirtmiş ve bu şartlarda yönetimde kişiler değişse dahi sorunların giderilemeyeceği gibi her gün yeni hata ve yanlışlıkların birbirini izleyeceğinden bahsetmiştim. Çünkü tüzük ve yönetim şekli tam anlamıyla şeffaflıktan ve hesap verebilirlikten uzak olmakla antidemokratiktir. Sorunların giderilmesi için de tüzük ve yönetim şekli en demokratik hale getirilmesini ifade etmiştim. Dileyen bu konuda kaleme aldığım yazıyı okuyabilir. (Yazı linkte: http://www.ajansahiska.com/makale/zaman-ilerliyor-m94.html)
Bugün DATÜB tüzük, delege yapısı, yönetim şekli itibari ile tamamen tek kişi endekslidir. Örneğin delege yapısına değinecek olursak DATÜB'ün 10'u kurucu üye ve 5'i genel başkan tarafından atanan ve diğer 55'i de ülkelerdeki Ahıska Türklerinin sayısına göre (Her 10.000 Ahıska Türküne bir delege) belirlenmekle toplam 70 delegesi mevcuttur. Örneğin Kazakistan’da 200.000 Ahıska Türkü yaşadığı varsayılarak Kazakistan’dan 20 delege hakkı verilmiştir. Bakınız varsayılarak diyorum çünkü, Kazakistan’ın resmi sayısına baktığımızda bu rakam 120.000-130.000 arasındadır. Bir de bu sayıdan resmi olarak Kazakistan’da gözüken ama bugün Kazakistan’da yaşamayan insanlarımızı da düşersek bu sayının çok daha aşağılarda olacağı aşikardır. Ancak görüldüğü gibi neredeyse Kazakistan’a 7-8 delege fazla verilmiştir. Buradananlaşıldığı üzere bu yöntem ile seçim yapmak yanlıştır. O yüzden bunun değiştirilmesi gerekir. Bu sorunu ortadan kaldırmak için Orhan Uravelli ve Orman Ulfanov’un önerileri mevcuttur. Dileyen bu öneriler hakkında araştırma yapabilir.
Gelin bugün bu delege yapısı ile seçim olsa nasıl neticelenir diye bir küçük hesaplama yapalım. 20 delege mevcut genel başkanın yaşadığı ülke olan Kazakistan’dan, 10 delege kurucu üye olduğu ve 5 delege de mevcut genel başkan tarafından atanandığı için zaten mevcut genel başkan 70 delegeden 35 delegenin oyunu direk alıyor. Neden bu delegelerin oyunu direk aldığının sebeplerini de açıklamama gerek yok diye düşünüyorum. Şimdi bu şartlarda başka birinin seçilme şansı var mı? Zaten olmadığı için de en son seçim de Ziyattin Kasanonov harici kimse aday olmadı. Çünkü matematikteki dört basit işlemi bilen seçimin nasıl neticeleneceğini de bilir. İşte en son seçim bu delege yapısı ile bir de DATÜB’ün merkezi olan İstanbul’da değil buradan yüzlerce kilometre uzak Kazakistan Almatı’da yapıldı. Görüldüğü gibi tüzük, delege yapısı en basit şekli ile seçimin ne kadar antidemokratik ve aynı kişinin kazanması için uyarlandığı kabak gibi ortadadır. İşte muhalefete ''Gelin siz de aday olun ama şartlarımız bunlar'' diyorlar. Yani, örnek verecek olursak Ziyattin Kassanov son model arabada son hızla dümdüz asfaltta finişe doğru yol alırken siz tek ayakla dikenli, çamurlu, balçıklı, bol engelli ve dikey yoldan finişe varmaya çalışacaksınız. Hatta bu verdiğim örnek bile mevcut seçim sistemi için çok daha demokratiktir. Mesela Ziyattin Beyin arabası bozulabilir ve kendi de koşamaz. Sonuç olarak bu riskler de var. O yüzden ‘’En iyisi Ziyattin Bey sizi finişte bekliyor olacak siz ister gelin ister gelmeyin’’ diyorlar.
Yukarıda sadece seçim sistemindeki antidemokratik, usulsüzlük ve hukuk bilmez durumdan bahsettim. Yönetim şekline ve bu hatalı yönetim şeklinden doğan hatalar zincirine şimdilik girmiyorum. Bunlara daha sonraki yazılarımda değineceğim.
Bilindiği üzere yakın bir süre önce içinde akademisyenler, üniversite mezunu gençler, üniversiteli gençler, STK başkanları, yöneticileri ve kanaat önderlerinin bulunduğu 29 kişinin ortak basın bildirisi yayınlandı. Bu basın bildirisi ile gerekçeleri açıklamak sureti ile DATÜB mevcut yönetimini 30 Eylül 2018 tarihine kadar basına ve halka açık şekilde toplantı yaparak istifa etmeye çağrıldı. İş bu basın bildirisinde verilen süre artık dolmuştur.
(Basın Bildirisi: http://www.ahiskaligenclerbirligi.org/haberler/ahiska-tuerkerinin-stk-baskanlari-kanaat-oenderleri-ve-genclerinden-ortak-basin-bildirisi )
Süre doldu ama ortak basın bildirisinde verilen süre içerisinde bırakın toplantı yapmayı iş bu basın bildirisinde ve sonrasında dile getirilen onca eleştirilere DATÜB mevcut yönetimindeki hiçbir şahıs çıkıp ne açıklama verebildi ne de başka bir şey. Bunu yapmadılar değil yapamadılar. Çünkü yukarıda seçim şekli ile ilgili dile getirilen eleştiriler dahil hiçbir eleştiriye cevap verebilecek bir şeyleri yoktu da ondan.
Yukarıda belirttiğimiz gibi artık süre dolmuştur ve biz bundan sonra DATÜB tüzüğünü, yönetim şeklini ve yönetimini değiştirmek için her türlü hukuki ve demokratik yolları tüketeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.