Bilindiği üzere Ahıska Türklerinin gündemi bu aralar çok yoğun. Ancak gündemi başlıklar altında sırlamaya çalıştığımızda görürüz ki, gündeme getirilmeye çalışılan çok az bir konu Ahıska Türklerinin problemleri ile ilgilidir. Sanki bilinçli olarak yaratılan bu baş döndürücü ve yoğun gündem içerisinde bizler de Ahıska Türklerinin asıl meselelerini gündeme getirmeye ve bu konuların çözüme kavuşturulması yönünde adımlar atılmasına çalışıyoruz. İnanın ki, şasi kavgaların, koltuk kavgalarının sürdüğü bu süreçte asıl meseleleri gündemde tutmak o kadar zor ki. Ancak bizlerin halkımızın asıl sorunlarını gündemde tutmak ve çözümü adına adımlar atılması için var gücümüzle mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Peki, bizler dediğimizde kimi kast ediyoruz? Bilindiği üzere DATÜB kurulduğundan bu tarafa aynı kişinin genel başkanlığında yönetilmekte ve bu süreç içinde o kadar hatalar ve yanlışlıklar oldu ki, saymakla bitmez. Bütün nnların üzerine ve son gelişen olaylardan sonra bir ortak basın bildirisi yayınlayarak DATÜB yönetimini halka ve basına açık şekilde toplantı yaparak istifa etmeye davet ettik. Ortak basın bildirisini yayınlayarak DATÜB yönetimini istifaya sesleyen özellikle gençlerden oluşmakla birlikte STK başkanları, akademisyenler ve kanaat önderleridir. Bu insanlara bir ad verecek olursak bunu en iyi tanımlayan kelime ‘’Yenilikçiler’’ olurdu. Yani halkımızın davasına taze bir güç katacak insanlar. Peki biz Yenilikçiler ne diyoruz?
Bilindiği üzere DATÜB büyük beklentilerle kuruldu ama kurulmadan önce Ahıska Türkleri 2-3 sene içerisinde Türkiye’de vatandaş oluyordular. Peki, büyük umutlarla kurulan DATÜB halkımıza bundan daha iyi olanaklar sağlayabildi mi? Batı Trakya Türklerinin STK’ları İstisnai Vatandaşlık üzerine çalışma yapılmasa idi bizim halkımız daha çok vatandaş olmayı bekleyecektiler. İşte biz Yenilikçiler bundan sonra Türkiye’ye göç edecek insanlarımız ‘’Bir daha böyle bir çalışma ne zaman olacak da bizler de arada kaynayıp vatandaş olalım’’ diye yıllarca beklememelerini istiyoruz.
DATÜB öncesi her ülkeden Ahıska Türklerine Türkiye Üniversitelerinde burslu eğitim alabilmeleri için özel kontenjanlar veriliyordu. Mesela eskiden her sene sadece Azerbaycan’dan en az 25 kişi burslu şekilde Türkiye’de üniversitelerde eğitim görmeleri için getiriliyordu. Bu uygulama Ahıska Türklerinin yaşadığı diğer ülkelerde de mevcuttu. Ancak bugün bu uygulama var mı? AGB (Ahıskalı Gençler Birliği) acı tabloyu açıkladı ve dedi ki: ‘’Türkiye’de eğitim gören öğrencilerimizin (Ahıskalı öğrenciler) %70 gibi bir kısmı burssuz’’. Yani kendi imkanları ile okuyorlar.
Yine ilave edecek olursak vatana dönüş konusunda tam bir hüsran dönemi yaşattıran ve durma noktasına getiren (özellikle son üç yıl) mevcut DATÜB yönetimin son sekiz yılda kaç Ahıska Türkünü Ahıska’ya yerleşmesine direk vesile olmuştur? Ciddi araştırıldığında görüyoruz ki, 10 aile bile değil. Yani neredeyse her seneye bir aile yerleştirilmesine vesile olmuşlar. Sizce bu sayı hüsranın rakamsal açıklaması değil de nedir?
Daha önceleri Ahıska Türklerine özel tür ikamet verilmekteydi. Peki, DATÜB’ün başında sekiz yıldır bulunan Kassanov ve yönetimi bugün bu konuda ne yapabiliyorlar?
Son olarak ifade etmek isteriz ki, biz bir harekât başlattık. Bu harekât yenilikçilerin harekatıdır. Sağdan solda üç-beş kişinin şahsa yönelik saldırıları ile bu harekât bitecekse zaten bitmesi en iyisidir. Çünkü üç-beş kişinin saldırısı ile bitecek bir harekât demek ki, sağlam temelleri, dayanakları yoktur. Ancak göreceksiniz ki bu Yenilikçiler hep ayakta kalacaktır. Çünkü Yenilikçileri bir arada tutan ne para ne pul ne de tek bir kişidir. Yenilikçiler bir arada tutan değerlerdir. Şunu da biliyoruz ki, köhne fikirliler yerlerini kolay kolay teslim etmezler. Ama eninde sonunda kazanan hep yenilikçiler olur.