harunbozkurt66 @ hotmail.com

 

ahıskadan antalyaya. harunbozkurt

Bir Fotoğraftan Ötesi…

Bu kare benim için büyük bir önem taşıyor. Resmi geçen hafta Antalya da çekindik. Resimde Dört mutlu insan duruyor. Ama hikayesi çok derinden geliyor. Bu fotoğrafın içeriğinin hikayesi belki de bir asır öncesinden başlıyor.

Dört Kardeşin torunlarıdır bu resimde gördükleriniz. Yıllar yıllar önce Ahıska da yaşarlardı bu dört kardeş. Aspinza ilçesinin Kunsa köyünde Dursun dedemizin soyundan Gülahmet dedemizin oğulları: Abit, Bilal, Işık ve Aslan dede.

Her Ahıskalının hikayesi gibi bu dört kardaşın ve evlatlarının  hikayesi de ayrılık, özlem, vatan hasreti, kardeş hasreti ile dolu.

Bu dört kardeşten Kunsadan ilk ayrılan benim büyük deden Işık dede olmuş. Muhtemelen 1912’li yıllar, öncesi ve sonrası da olabilir. Işık dedemin  En yalın haliyle hikayesi; Bölgede önde gelen birisiymiş, Ruslar hapse atıyor, bir şekilde hapisten kurtulup köyüne gelip hanımını çocuklarını alarak gizlice ayılmak zorunda kalıyor evinden yurdundan.  Sekiz çocuğundan altısı yollarda ölüyor, en son durak Yozgat Yerköye gelene kadar. O zamanlar Ülkemizin en zor zamanları, dedemde çok zorluklar içinde burada yaşamaya çalışmış. Çok uzun yaşamamış geride bıraktıklarının hasretiyle… İşte o dedenin torunu ben Harun Bozkurt, Yozgat Yerköy Orhan köyünde Ahıskalı ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim, şu an Antalya da yaşamakta. Bir okulda müdür olarak görev yapmaktayım. Aynı zamanda Ajans Ahıska/ Ahıska Türklerinin Haber Ajansı(www.ajansahiska.com) bu web sitesini yayınlamaktayım.

Fotoğraflardan birisi Aslan dedenin oğlu Binali dedenin torunu Şirin dedenin oğlu Köşeli.  Binali dede Kunsada meftun. Sürgünde Şirin dede çocukmuş anası, kardaşı bacısıyla Sürgünde Kazakistana düşmüşler. Diğer emmi çocuklarıda (Aslan dedenin diğer oğlu Muzaffer dede) 1935 de Türkiye ye göçmüş. Köşeli bey işte Şirin dedenin oğludur. Kazakistanda yetişmiş, yaşamış, sonrasında Antalya ya taşınmış burada yaşıyor..

 

Fotoğraftaki İlyas Mamedov ise Abit dedemin kızı Gülyeter bibimin oğludur. Gülyeter bibimler de sürgünde annesi ile beraber Kazakistana sürgün edilmişler. Bir abisi 2. Dünya savaşında ölmüş, bir diğer abisi sürgün esnasında savaşta imiş, savaş sonrası Kazakistan da onları bulmuş. Bir bacısı Özbekistana sürgün edilmiş. Bir kardaşı iki bacısıda 1935 de Türkiyeye göç etmişler. Gülyeter bibimiz yine Kunsalı olan savaş ve esirlikten yıllar sonra dönen Niyaz dede ile evlenmişler. Resimdeki İlyas Tada işte Gülyeter bibimizin oğludur. Kazakistan Çimkentin Aleksendravka köyünde yaşamaktadır. Zaman zaman Antalya ya gelmektedir. Burada oğulları bulunmaktadır.

 

Fotoğraftaki: Ramil Aslanov Bilal dedemizin torunu Nazo Bibimizin oğludur. Aspinzaya bağlı Ota köyüne gelin olan nenemizin oğlu Ramil tadamız Kazakistan Çimkent Aleksendravka köyünde yaşamaktadır. Zaman zaman Antalyaya gelmektedir. Onunda oğlu burada yaşamaktadır.

 

 Bu bilgiler kısaca Resimlerdeki şahısların hikayesi idi. Bu resmi değerli kılan Ahıskadaki 4 dedenin dört kardeşin torunları olarak yıllar yıllar sonra bir arada bulunmak.

Muhtemelen o dört kardaşta vatanlarında bir arada yaşarken mutlu idiler, ayrılklar kapılarını çalıncaya kadar.  Beraber yaşamları, hayalleri vardı. Her Ahıskalıda olduğu gibi paramparça olmuş hayatlar, her biri başka yere savrulmuş akrabalıklar.  Kader Ahıskalıların her birini başka yerlere savurmuş.  

Ben bu akrabalarımı büyük araştırmalarım sonucu varlığını öğrenmiş hemen Kazakistana gitmiştim. Orada onları daha yakinen tanıdım. Şimdi fotoğrafta olduğu gibi kavuşmalar, birliktelikler nasip oluyor.

Ahıskadan Antalyaya Dededen Toruna uzanan bir resmin hikayesiydi bu…

Böyle mutlu anların hep yaşanması dileğiyle…