Süreli yayınların asıl görevinin toplumun fikrini şekillendirmek olduğu Kırım Tatar aydını, yazar İsmail Gaspıralı çok iyi biliyordu. Milli bir süreli yayını çıkarmak Gaspıralı’nın hayatının en önemli hedefiydi.
Bir gazete çıkarma çabasına Gaspıralı 1870’lerde başladı. O zaman “Faydalı Eğlence” isimli haftalık bir Kırım Tatarca gazete çıkarmak istedi. Ancak bu proje İçişleri Bakanı tarafından reddedildi. “Mekteb” ve edebiyat enformasyon broşürü “Kanun” da başarılı olmadı.
5 Ağustos 1882’de (eski Jülyen takvime göre) Gaspıralı bir deneme daha yaparak Kırım Tatarca ve Rusça olarak “Tercüman” gazetesinin ilk taslak mahiyetindeki sayısını çıkardı. 12 Şubat 1883’te İçişleri Bakanı gazetede hükûmet emirleri ve yerel idarenin kararları, Rus mevzuatı ile ilgili makalelerin basılması şartıyla projeyi onayladı. Gazete haftada bir defa çıkıyordu. Yıllık aboneliğin ücreti 4 Ruble, 6 aylık abonelik ise 2,5 Rubleydi.
10 Nisan 1883’te İsmail Gaspıralı “Terciman” gazetesini yayınlamak için resmi izin aldı.
Birinci aşama tamamlanmıştı. Sonraki finansman aşaması ise hayli zordu. Gaspıralı’nın umutla baktığı abonelik şarttı. Ancak bütün Kırım’da sadece 6 kişi gazeteye abone oldu.
Böyle olunca Gaspıralı zengin ve meşhur insanlara başvurmaya karar verdi. Başvurduğu insanların çoğu milletin ilerlemesi problemini anlayışla karşıladı ve gazeteye abonelik ve dağıtımla yardımcı olmaya çalıştı.
Gaspıralı kendi çalışmalarını Kırım ile sınırlandırmadı. Fikirlerini Türk halklarının yaşadığı bölgelere iletmeye çalıştı. İkinci eşi Zehra Akçura Gaspıralı’yı çok destekledi. Bütün mücevherlerini satarak tüm parayı artık bir aile işi haline gelen gazeteye verdi. Eşi ile birlikte matbaada beraber çalışıyor, gazeteleri katlıyor, abonelere gönderiyordu. Yardımcı tutmak için paraları yoktu.
YANGINDAN MADALYAYA GİDEN YOL
Tabii ki Kırım Tatar aydının fikirlerine karşı çıkan insanlar da vardı. Muhtemelen onların yardımıyla 1885’te Bahçesaray’daki matbaa yandı. Gaspıralı ailesini bu olay durdurmadı. Kısa zaman içerisinde her şeyi yenileyip çalışmalarına devam ettiler.
Gazeteye yatırılan paralar hemen bitiyordu. Gazete için sadece Gaspıralı’nın eşinin mücevherleri değil aynı zamanda Bakü petrol üreticileri Asadullayev ve Tangiyev, Orenburg tüccarı Husainov, altın üreticisi Ramiyev ve diğer sponsorların paraları da harcandı. Ancak para yine de yetmiyordu.
“Tercüman” yavaş yavaş popüler olmaya başladı. Baskı sayısı artmaya başladı. İlk sayıların baskı oranı 320iken sonraki yıllarda baskı oranı 20 bine kadar arttı. “Tercüman” yıllar boyunca hem Rus İmparatorluğu’nda hem dışarıda tek Türk gazete olarak tanınıyordu.
İlk başlarda gazete haftada bir defa çıkıyordu. Daha sonra haftada üç defa sonra günlük gazete haline gelmeye başardı. Gazete Gazpıralı’nın vefatından sonra oğlu Refat tarafından daha 4 yıl çıkmaya devam etti.
İmparatorluk’ta yaşayan Türk halkları ilk defa ana dillerinde yazılan bir gazeteyi ellerine alma sevincini (yaşıyordu). Kültür ve eğitim sorunlarını ele alan gazete Rus İmparatorluğu’nun farklı köşelerinde dört gözle bekleniyordu. Ayrıca, Türkistan, Romanya, Çin, İran, Mısır, Bulgaristan gibi ülkeler de gazeteyi alıyordu.
Gazetenin sayfalarında Gaspıralı’nın sadece editörlük yeteneği değil aynı zamanda yazar yeteneği de okurlara sergileniyordu. “Tercüman” sayesinde okurlar Memet Nuzet, Yakup Şakir-Ali, Usein Şamil Tohtargazı, Ablakim İlmi, Asan Sabri Ayvaz, İsmail Latifzade, Seit Abdulla Ozenbaşlı gibi genç Kırım Tatar yazarlarla tanışma imkanı buldu. “Tercüman” gazetesinin sayfalarında “İlan Sayfası” isimli ilk reklamlar çıkmaya başladı.
1893’te Bahçesaray’da büyük coşkuyla gazetenin kuruluşunun 10. yıl dönümü kutlandı. Rusya’nın farklı bölgelerinden gelen misafirler dışında Osmanlı İmparatorluğu ve İran’dan misafirler de vardı. İran Şahının ve Buhara Emirinin özel temsilcileri Gaspıralı’ya kendi ülkelerinin madalyalarından “Yıldız Altın Nişanı” (III. dereceden) takdim etti. Osmanlı temsilcileri ise “Mecidiye Nişanı” (IV. dereceden) takdim etti. Zehra Akçura ise resmi olmayan “Millet Anası” unvanını aldı.
İLK KADIN DERGİSİ
1905’te Gaspıralı, “Tercüman”ın bir eki olarak ayda bir defa çıkacak Müslüman dünyasının ilk dergisi “Alem-i Nisvan”ın yayın iznini aldı. Derginin editörü olarak kızı Şefika atandı.
Şefika Gaspıralı “Alem-i Nisvan” dergisini Müslüman kadınlarının eğitimi ve manevi gelişimini hedefleyen haftalık bilim-edebiyat dergisi haline getirdi. Kısa süre içerisinde dergi sadece Kırım’da değil, Rusya, Mısır, Türkistan gibi farklı coğrafyalarda da çok popüler oldu. İlk kadın dergisinde Müslüman kadınlar hükûmet kararnameleri ve yasaları, pratik temizlik önerileri, aile ve çocuk hijyeni, ev işleri sorunları hakkında bilgi edinebiliyorlardı. Ayrıca, farklı ülkelerde yaşayan kadınların yaşamları, dünyanın ünlü kadınlarının biyografi ve portreleri, bilimsel keşifler, icatlar ve edebiyat haberleri, hikayeler de okuyabiliyorlardı.
1911’de hükûmet dergiyi yasakladı. Günümüze kadar derginin sayılı nüshaları saklandı. 1917’de Şefika Gaspıralı dergiyi yeniden çıkarmaya çalıştı ancak başarısız oldu.
“Tercüman”ın son sayısı 23 Şubat 1918’de Bolşevikler’in Kırım’ı işgal ettiği sırada çıktı. Gazete yasaklandı ve bir daha da çalışmalarını yenileyemedi.