AHISKALI GENÇLERLE BİLGİ ŞÖLENİ

KONYA BULUŞMASI

(21-23 EKİM 2022)

 

AHGEB - Ahıskalı Gönüllü Eğitimciler Birliği Derneği’nin Konya Ticaret Odası, İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği ve Altıngençlik Spor ve Sanat Kulübü Derneği ile ortaklaşa düzenlediği “Ahıskalı Gençlerle Bilgi Şöleni Konya Buluşması” programı yaklaşık üç gün sürdü. Program, Türkiye’nin farklı illerinden gelen ve çeşitli fakültelerde okuyan 50 öğrencinin katılımıyla tanışma ve yemek programlarıyla başladı. İkinci gün Mahmut Sami Ramazanoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde açılış konuşmalarıyla başlayan program yine aynı yerde düzenlenen seminerlerle devam etti. Üçüncü gün ise Konya Gezisi ve Değerlendirme Toplantısı’yla sona erdi.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşıyla başlayan programın açılış konuşmasında AHGEB Başkanı Sefer SEFEROĞLU, derneğin kuruluş amacından kısaca bahsettikten sonra eğitimin önemi üzerinde durdu ve şöyle devam etti: “Ahıskalı Gönüllü Eğitimciler Birliği olarak çalışma amacımız siz değerli Ahıskalı genç kardeşlerimizin eğitim ve öğretim süresince eğitim seviyelerini yükseltmek, sosyal ve kültürel açıdan destek sağlamak, aramızda maddî ve manevî yardımlaşmayı, dayanışmayı, birliği ve beraberliği temin etmektir.”

Bu amaç doğrultusunda derneğin çalışma prensiplerini özet olarak maddeler halinde sıraladıktan sonra, pandemi döneminde yapılan faaliyetlerden bahisle konuşmasına şu şekilde devam etti: “AHGEB âilesi olarak pandemi nedeniyle eğitimlerimiz online devam etti ve 5 ülkeden yaklaşık 450 ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilerimize Kur’ân-ı Kerim ve Temel Dini Bilgiler eğitimi verilmiş olup bunun yanında çeşitli konularda Aile İçi Eğitim Seminerleri düzenlenmiştir. Yükseköğretim kurumlarında okuyan öğrencilerimize yönelik belli zamanlarda maddî destek sağlanmış olup “Ahıska Üzerine Akademik Okumalar” programı adı altında online olarak eğitim seminerleri düzenlenmiştir.”

Dernek Başkanı SEFEROĞLU, son alarak konuşmasını gençlere tavsiye ve teşekkürle şu şekilde bitirdi: “Geleceğin öğretmenleri olan siz değerli gençler bu ve benzeri programlar sayesinde kendinizi eğitimle donattığınız zaman toplumumuz ve insanlık için yapacağınız çok önemli katkılarınız olacaktır. Çünkü öğretmenlik sıradan bir meslek değildir. Bizleri birey olarak yetiştiren topluma kazandıran, şuur aşılayan, toplumumuzun dertleri ile dertlenmeyi şiar edinmemizi sağlayan kişidir öğretmen. Siz değerli gençlerden tek istirhamımız kendinizi çağın şartlarına göre eğitimle donatmak ve insanlığa özellikle de acılarla yoğrulmuş Ahıska toplumunun gençlerine sahip çıkmanızdır. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken siz kıymetli öğrencilere ve çok değerli misafirlerimize katılımlarınızdan dolayı bir daha teşekkür ederiz.”

Açılış konuşması Başkan yardımcısı Dr. Azad DEDEOĞLU’nun “Gençlik”in önemiyle devam etti. Konuşmasına “bir milletin geleceği mesabesinde olan gençlik çok önemlidir” diye başlayan DEDEOĞLU, şu şekilde devam etti: “Tarihte birçok hitâbeler bir toplumun geleceği mesâbesinde olan ‘Gençler’ üzerine yapılmıştır. Zîra Milli Mücadelemizin başkumandanı Gâzi Mustafa Kemal Paşa, ‘Ey Türk Gençliği!’ diye başlayan ‘Gençliğe Hitâbesi’nde gençleri muhatap alır ve ‘istiklâlimizin ilelebet, muhâfaza ve müdafaâ edilmesini’ ısrarla tembihler. Yine Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK, ‘Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik!’ diye başlayan hitâbesine şöyle devam eder: ‘Zaman bendedir ve mekân bana emanettir! Şuurunda bir gençlik... Halka değil, hakka inanan bir gençlik... Kökü ezelde ve dalı ebedde bir gençlik... Yurduna, İslâm âlemine ve bütün insanlığa numunelik teşkil edecek bir gençlik...’ Bu mânada gençlik gerçekten çok önemlidir. Gençliği anlamak ise daha önemlidir. Bir milletin geleceği olan gençler kesinlikle hafife alınmamalı, doğru yönlendirilmeli hatta bozuk para gibi hiç harcanmamalıdır. Bu yüzdendir ki bir düşünür bizleri şöyle uyarmaktadır: ‘Genç kuşaklarını ihmâl eden toplumlar, geleceklerini imhâ ederler.’” DEDEOĞLU, konuşmasını Mircevat AHISKALI’nın şu şiiriyle bitirdi:

“Hangi toplum gençliği, ilim ile donatır,

O millet lider olur, tüm dünyayı yönetir.”

Açılış programı Eğitimci Yahya KEMALOĞLU’nun konuşmasıyla sona etti. KEMALOĞLU konuşmasında şu önemli hususlara temas etti: “Ahıska toplumunun yaşadığı zorlukları biliyorsunuz. Bu doğrultuda hedefimiz şu olmalıdır: Bugüne kadar iyi kötü geldik. Artık yeni nesil olarak bir önceki nesilden daha üst konumda olmalıyız. Dedelerimizden de geri kalan insan olmamalıyız. Ekonomik, kültürel ve entelektüel birikim olarak bir önceki nesilden daha ileride olmalıyız. Hz. Peygamberin ‘iki günü aynı olan ziyandadır’ sözünü nesiller arası gelişimde de düşünebiliriz. ‘İki nesli aynı olan toplumlar ziyandadır’. Hangi alanda ve meslekte çalışırsanız çalışın aklımızın bir köşesinde ait olduğumuz Ahıska Türk toplumunun sorunları bulunması lazımdır. Ve elimizden geldiği kadar bu sorunlalarla uğraşmamız gerekiyor.”

Açılış konuşmalarından sonra program, alanında uzman hocaların seminerleriyle devam etti. Bu seminerlerde de gençlerin ufkunu açacak ve geleceğine yön verecek çok önemli bilgiler verildi. Bu kapsamda Doç. Dr. Ahmet KURNAZ’dan, “Etkin Düşünme”; Doç. Dr. Mevlüt AYDOĞMUŞ’dan, “Eğitim Projelerinde Sorun Hedef ve Strateji Analizleri”; Öğr. Gör. Fatih Cihad BÜYÜKMATUR’dan, “21. Yüzyıl Temel Becerileri Bağlamında: Medya Okuryazarlığı ve Önemi” ve Dr. Azad DEDEOĞLU’ndan “Ahıska Türk Gençliğinin Toplumsal Görev ve Sorumlulukları” adlı seminerler verildi.

Yaklaşık üç gün süren “Ahıskalı Gençlerle Bilgi Şöleni Konya Buluşması” programı, Altıngençlik Spor ve Sanat Kulübü Derneği’nde değerlendirme (sorular-sorunlar) toplantısı ile son buldu. Programın son günü ise Şehir Turu yapıldı ve Konya’nın tarihi yerleri rehber eşliğinde gezildi. Bu kapsamda Alâeddin Tepesi ve Çevresi, Anıt Meydanı, Akyokuş Tabiat Parkı ve Seyirlik Tepesi, Sille Antik Kenti, Panorama Müzesi, Konya Şehitliği Müzesi, Mevlana Külliyesi ve Selimiye Camiî ziyaret edildi.

AHGEB - Ahıskalı Gönüllü Eğitimciler Birliği Derneği âilesi olarak bu işe gönül veren bütün gönüldaşlarımıza teşekkür eder, programımızın hayırlı kapılar açmasını temenni ederiz. “Samimiyetle atılan tohum tarla faresine yem olmaz” bilinciyle; “yarınlar yorgun olanların değil rahatından vazgeçenlerin olacaktır.”