Geçtiğimiz hafta Kazakistan'ın Türkistan şehrinde "Türk Dünyası ve Enformasyon" başlıklı bir uluslararası forum düzenlendi. Güney Kazakistan Valiliği, Uluslararası Türk Akademisi'nin öncülüğünde Türk Dünyasının farklı bölgelerinden gelen konuşmacılar ve uzmanlar foruma katkı sağladılar. Biz de konuşmacılar arasındaydık. Ayrıca TRT Avaz Koordinatörü Murat Akkoç, Anadolu Ajansı Dış Haberler Sorumlusu Faruk Tokat, NTV Dış Haberler Koordinatörü Ahmet Yeşiltepe ve Gazeteci-Yazar Orhan Selen forumda görüşlerini aktardılar. Etkinlikte özellikle Nursultan Nazarbayev'in Türk Dünyasında ortak televizyon projesi konuşuldu.
Yapılabilir mi?
Bütçesi ne kadar olacak ve nasıl temin edilecek?
En önemlisi kurmaya kalkılsa yayın dili ne olacak?
Zira ortak dil meselesi uzun soluklu ve bilimlik gerçekler kadar uygulanabilirlik açısından da iyi analiz edilmeli. Aslında vaktiyle TRT-Türk ve son olarak TRT-Avaz bu açığı kapatmak üzere kurgulanmıştı. En azından bu kapsayıcılığa dönüşebileceği ihtimali vardı. Bugün ise bir çok engel söz konusu. Bir kısmı bizden bir kısmı diğer Türk Cumhuriyetlerinden kaynaklanıyor. Özellikle kendi yayın ağlarında TRT-Avaz'ın konuşlandırılması bizim çabamız kadar onların istekli olmasıyla da yakından ilgili...
Bu sebeple Türk dil ailesine mensup bir ülkenin ulusal televizyonunun dışında hepsinin ortaklaşa oluşturduğu, ortak eserler meydana getirdiği, bütçe olarak taşın altına elini koyduğu yepyeni bir TV projesi değerlendirilmeye muhtaç. Elbette bugünden yarına neticelenmesi mümkün değil. Konuşuldukça, tartışıldıkça hedef belli bir noktaya taşınabilir.
***
Forumun birinci oturumunda biz de bir sunum yaptık. "Türk Dünyasında Sosyal Medya Gerçekliği ve Ortaklığı" başlıklı konuşmamızda Türk Dünyasının bu gerçeğin neresinde olduğunu anlatmaya çalıştık. Günümüz koşulları ve paylaşım sistemi açısından titizlikle irdelenmesi gerekiyor. Zira dünyanın yarısından fazlası en az 1 adet akıllı telefon kullanırken, nüfusun üçte ikisi en az bir cep telefonu sahibi. Dünya genelinde web trafiğinin yarısından fazlası cep telefonundan geliyor. 3.7 milyar kişi internet, 2.8 milyar kişi sosyal medya kullanıyor. 2015'e göre %21'lik bir artış söz konusu. Dakikada Facebook üzerinden 30 milyondan fazla, Twitter üzerinden ise 350 binden fazla mesaj paylaşılmakta. Böyle bir ağı yok saymak ya da yeterince önemsememek tıpkı 1990'lı yılların başında olduğu gibi kimi yapılması gerekenleri ıskalamak anlamı taşıyacaktır.
Fakat Freedom House 2016 raporuna göre internet özürlüğünde Özbekistan ve Türkmenistan "özgür değil" iken Türkiye, Kazakistan ve Kırgızistan "kısmen özgür" kategorisinde yer alıyor. Rusya Federasyonu bünyesindeki toplulukları bu araştırmada bulabilmek mümkün değil. İnternetin etkin kullanımına bakıldığında Azerbaycan ve Türkiye öne çıkıyor. Sosyal medya kullanımında Türkiye %53 ile ilk sırada yer alırken Özbekistan %6 ile son sırada bulunuyor. Ayrıca bu kullanım oranları ve kapasiteleri bakımından ülkelerin millî gelirleri ve ekonomik gelişmişlikleri ile doğru bir orantı da yok. Bu durum her ülkenin siyasal mekanizmasının bir tezahürü olarak irdelenebilir. Türk Dünyasında en çok kullanılan sosyal medya ağlarına bakıldığında parçalı bir görünüm dikkat çekiyor. Türkiye ve Azerbaycan benzer ağlar kullanırken, diğerleri Rusya merkezli veya orada yoğunlaşan ağları tercih ediyor. Çünkü ağ sistemi topluma bu şekilde daha kolay sunuluyor. Üstelik siz bir çalışma yapmazsanız bunu değiştirmeniz de mümkün değil.
***
Bu genel görünüm içerisinde çok çalışmamız lazım. Hep konuşulan ya da çözümsüz kalan alanlara değil yeni ve daha spesifik çözüm alanlarına yoğunlaşmalıyız. Gelecek hafta Astana'da olacağız. Bu konudaki görüşlerimizi paylaşmaya devam edeceğiz.
Son olarak Uluslararası Türk Akademisi tarafından verilen "İsmail Gaspıralı Medya Ödülüne" bizi layık gördükleri için başta akademi başkanı Darhan Hıdırali olmak üzere seçici heyete teşekkür ediyoruz.
Kaynak: Türklerin ortak medyası - Kürşad ZORLU yenicaggazetes