Gazi Üniversitesi Rektörü Prof.

Dr, Musa Yıldız, “Bundan tam 78 yıl önce, 14 Kasım 1944'te, yüzyıllardır yaşadıkları kendi topraklarında, öz yurtlarında, huzur içinde yaşamaktan başka amacı olmayan on binlerce Ahıskalı Türk kardeşimiz ne olduğunu anlayamadan, çok kısa zaman dilimi içinde, silah zoruyla, bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden; dönemin zalim SSCB yöneticisi Stalin'in acımasız kararıyla, hayvan taşınan vagonlara, gayri insani şartlarda doldurularak uçsuz bucaksız; bilmedikleri coğrafyalara sürüldüler" dedi.


Gazi Üniversitesi rektörlük binasında yer alan Mimar Kemalettin Konferans Salonunda, ‘Ahıska Türkleri Sürgünü Anma Programı' gerçekleştirildi. Programda, sürgün edilen Ahıska Türklerinin verdiği mücadeleye yönelik konular ele alındı. Dr, Musa Yıldız ile gazeteci yazar Yusuf Kaplan ve Ahıska Türkleri Birliği Genel Başkanı Ziyatdin Kassanov'un aldığı program rektörlük binasında bulunan Mimar Kemalettin Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Programda konuşan Prof. Dr. Yıldız, Ahıska Türklerinin; bebek, çocuk, yaşlı demeden sürgün edildiği belirterek, “Bundan tam 78 yıl önce, 14 Kasım 1944'te, yüzyıllardır yaşadıkları kendi topraklarında, öz yurtlarında, huzur içinde yaşamaktan başka amacı olmayan on binlerce Ahıskalı Türk kardeşimiz ne olduğunu anlayamadan, çok kısa zaman dilimi içinde, silah zoruyla, bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden; dönemin zalim SSCB yöneticisi Stalin'in acımasız kararıyla, hayvan taşınan vagonlara, gayri insani şartlarda doldurularak uçsuz bucaksız; bilmedikleri coğrafyalara sürüldüler“ ifadelerine yer verdi.


“Yaşananlar hiçbir zaman unutulmadı, unutulmayacak”


Toplantının esas amacının hayatını kaybeden Ahıskalı Türkleri anmak olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Yıldız, “20. yüzyılın en trajik ve vahşi soykırımı olarak değerlendirebileceğimiz bu menfur olayla ilgili yaşananlar hiçbir zaman unutulmadı, unutulmayacak, unutturmayacağız. Bugünkü anma toplantımızın esas amacı budur. Kendilerini savunacak basit bir silahı dahi bulunmayan Ahıskalı kardeşlerimizi düşman görüp, rejimin sınır güvenliğini tehdit ettiği bahanesiyle dünyanın dört bir yanına dağıtan bu elim ve zalim olayı kınıyoruz. Başta Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan olmak üzere Türk dünyasının farklı bölgelerine sürgün edilirken vefat eden tüm kardeşlerimizi rahmet ve hürmetle anıyoruz” şeklinde konuştu.


“İmkanlarımız ölçüsünde destek vermeye devam edeceğiz”


Türk toplulukları meselelerine destek vermeye devam edeceklerini altını çizen Prof. Dr. Yıldız, “Bizler Gazi Üniversitesi olarak dünyadaki tüm Türk toplulukları meseleleriyle ilgilenme bilinciyle Ahıska Türkü kardeşlerimizin de başta 1944 sürgünü olmak üzere göç ettirildikleri vatanlarına geri dönme, sürgünden kaynaklı haklarının iadesi gibi pek çok hususun uluslararası platformlarda duyurulması gerektiği kanaatindeyiz. Bu anlamda da imkanlarımız ölçüsünde destek vermeye devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.


Kaplan: “Türkiye herkesi bağrına basan bir coğrafyadır”


Programa konuşan gazeteci ve yazar Yusuf Kaplan ise “14 Kasım 1944'de yaşanan soykırım ile mazlum halk vahşi bir şekilde zulme tabi tutuldu. Ahıska Türkleri, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve mecburen Türkiye'ye sürüldüler. Türkiye herkesi bağrına basan bir coğrafyadır” ifadelerine yer verdi.