Fotoğraf: Uğur Çiçek/AA

Bursa

Azerbaycan'da dünyaya gelen ve küçük yaşlardan itibaren Rostov'a bağlı Salsk ilçesi Berezovka köyünde ikamet eden 31 yaşındaki Çahalov, hareket kısıtlılığı nedeniyle günün önemli bölümünü televizyon izleyerek geçiriyor.

Annesi, babası ve kardeşleriyle yaşayan, işitme engeli de bulunan Çahalov, çocukluğundan bu yana birçok kez Türkiye'yi görmek istediğini ailesine onların anlayabildiği hareketle ifade etti.

Çahalov'un anne ve babası, oğullarının hareket kısıtlılığı ve diğer çocuklarının okula gitmesinden dolayı bu isteğini yerine getiremedi.

Yıllar sonra uygun şartlar oluşunca pasaportlarını çıkartıp 49 yaşındaki annesi Gülsenem Çahalova ve 26 yaşındaki kardeşi Mustafa Çahalov ile otomobilleriyle Türkiye'ye gelen Çahalov, tekerlekli sandalyesinde İstanbul'un tarihi mekanlarını, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ni gezdikten sonra Bursa'nın İnegöl ilçesinde akrabalarını ziyaret etti.

"Süleyman ilk defa ezogelin çorbası içti"

Anne Gülsenem Çahalova, AA muhabirine, oğlunun konuşamadığını ancak onunla iyi anlaştıklarını söyledi.

Televizyon izlerken sürekli Türkiye'ye gitmek istediğini hareketlerle ifade eden oğlunun hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Çahalova bir ay içinde pasaportlarını aldıktan sonra otomobille yola çıktıklarını anlattı.

Süleyman'ın yolda gelirken heyecandan uyuyamadığını kaydeden Çahalova, "Benden yemek istemedi, uyumadı. 'Uyu.' diyoruz, 'Yok.' diyor. Çevreyi izleye izleye geldi. 'Duralım, mola verelim.' diyoruz, 1300 kilometre yemeden geldi, istemedi. Sonra Rize'de otele geldik. Orada sipariş verdik ve Türk yemekleri geldi, ezogelin çorbası içtik. Süleyman ilk defa ezogelin çorbası içti." ifadesini kullandı.

Rize'den İstanbul'a, ardından da Bursa'ya geldiklerini belirten Çahalova kendisinin de Türkiye'yi ilk kez ziyaret ettiğini söyledi.

Normalde uykuları düzensiz olan oğlunun Türkiye'ye gelince rahat uyuduğunu, ona ilaç bile vermediğini dile getiren Çahalova şunları kaydetti:

"Hislerim bir başka. Geldim, gördüm. Ben de yıllardır gelmek istiyordum. Televizyon olduğu için Türkiye ile ilgili konulara bakabiliyoruz. Çok merak ediyorduk, gelip görmek başka, televizyondan bakmak başka. Benim de pasaportum yoktu. Zaten olsa da Süleyman'ı bırakıp gelemezdim. İkimiz beraber pasaportları yaptırdık. Eşim, 'Süleyman gidemez, hastalanır.' dedi. Tansiyonu çıkıyor, iniyor. Buraya geldiğinden beri akşam yatıyor, sabah kalkıyor. Bizim orada öyle değildi. Sabaha kadar oğlum bakar, ben bakarım, eşim bakar, yatağında sürekli çeviririz. Şimdi düşünüyorum eve gittiğimizde nasıl olacak, bakalım uyuyacak mı? Hayali gerçekleştiği için içinde bir değişiklik var. Güzel uyuyor ve geldiğimizden beri hiç ilaç vermedim."

Süleyman Çahalov ve ailesini yakınlarının evinde ziyaret eden İnegöl Ahıska Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Rüstem Musaoğulları ise onları Türkiye'de ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti.

Yurt dışındaki Ahıska Türklerinin yüreklerinin vatan millet sevgisiyle dolu olduğunu anlatan Musaoğulları, "Süleyman gibi nice özlemle büyüyen Ahıskalı hemşehrimiz var. İnşallah onların da vatan hasretleri sona erer." dedi.