~~UĞRUNA HAYATLARINI VERDİKLERİ VATAN AHISKA’DA TOPRAĞA VERİLDİLER
65 yıl sonra vatan mücadelesini kazanmış ve Ahıska’da yaşarken 5 Ocak 2016 tarihinde Zenne nene rahmete gitmişti. Nenesinden tam üç ay sonra 6 Nisan 2016 tarihinde de Mehemmed dedenin yorgun kalbi daha fazla dayanamayarak hayata veda etti. Yaşlı Ahıskalı çift çok sevdikleri ve uğruna ömürlerini verdikleri vatan toprağına defnedilerek arzuları yerine gelmiş oldu.
ÖMÜRLERİNİ VERDİKLERİ VATAN DAVASINI SONUNDA KAZANDILAR
1944 sürgününden sonra yıllarca vatana dönüş mücadelesi veren Göhferov ailesi 2009 yılında tüm imkanlarını zorlayarak vatana dönmeye karar verdi. Ahıska’da Tavarni mahallesinde bir ev satın alarak yerleşen Göhferov ailesine maalesef Gürcistan vatandaşlık vermedi.
Vatandaşlık vermediği gibi Gürcistan’dan Azerbaycan’a pasaportunu uzatmak için giden Mehememd dedeye giriş izni vermeyerek iki yaşlı çifti bir birinden ayırdı. Artık kanına işleyen vatan davasından vazgeçmeyen Mehemmed dede tam 34 ay boyunca verdiği mücadelesini kazanarak tekrar vatana dönmeyi başardı. Ahıska’da türlü müşkülata karşı vatana dönmenin huzuru içinde yaşarken onları ecel hayattan ayırsa da vatandan ayıramadı. Zenne nene 5 Ocak 2016 tarihinde vefat etti. Ahıska’da Müslümanlar için ayrılan mezarlığa defnedildi. Nenesinin ayrılığına yaşlı yüreği ancak 3 ay dayanabildi Mehemmed dedenin. 6 Nisan 2016 tarihinde aniden rahatsızlaşarak Ahıska Devlet hastanesine kaldırıldı. Kalp krizi geçiren Mehemmed dede tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak o da hayata veda etti. Ahıska’da Müslüman mezarlığında Zenne nenesinin yanına defnedilerek çok arzuladıkları vatan toprağına peş peşe ikisi birlikte kavuşmuş oldu.
MEHEMMED DEDE İLE İLK TANIŞMAMIZ
Mehemmed dedeyi (Mahmut Göhferov) 2011 yılının Temmuz ayında Azerbaycan’nın Saatli ilçesine bağlı en uzakta ve son köy olduğu için Vietnam olarak da anılan Sımada köyünde görmüştüm. Gittiğimiz evin avlusunda oturan kalabalık Ahıskalılar ile tanıştık. Kendilerini Cilvanalı olarak tanıtan ve benim de Posof’un Cilvana köyünden olduğumu öğrenen yaşlı Ahıskalı dedeler ile sohbet ederken masanın diğer ucunda oturan ve mazlum bir bakış atan yaşlı Mehemmed dede ile göz göze gelmiştik. Yanımdaki fotoğraf makinasını elime alarak gayri ihtiyari deklanşöre bastım. Kareye aldığım yüzün vatana dönüşün simgesi olacağını bilmeden. Tanışma faslından sonra sohbet ilerleyince köylere geliş amacımızı anlattık.
2010 yılında DATÜB (Dünya Ahıska Türkleri Birliği) olarak Strasbourg’ta Avrupa Konseyi nezdinde başlatmış olduğumuz çalışmalar meyvesini vermiş, 4 Temmuz 2011 tarihinde de ilk 75 kişiye Gürcistan tarafından Yurda Dönüş Statüsü verilmeye başlanmıştı. Halkı bilinçlendirmek için köylere gidip çalışmalar hakkında bilgi vermekti amacımız.
Mehemmed dede yanıma gelerek “Ben kendi imkanlarım ile gidip Ahıska’ya yerleştim. Bize vatandaşlık vermedi Gürcüler. Benimde pasaportumun günü bittiği için Azerbaycan’a geldim, geri dönüşümde gümrükten içeri bırakmadı Gürcüler. 6 aydır da burada bekliyorum. Karım, çocuklarım hepsi Ahıska’da. Yardım edecekseniz ilk bana yardım edin” demişti.
Bir anda donup kalmıştım. Haklıydı Mehemmed dede. DATÜB olarak onun sorununu çözmek ve yeniden vatana kavuşmasını sağlamak bizim asli görevimiz olmalıydı. Tüm bilgileri aldıktan sonra dönüşte Ahıska’ya uğradım oradan da Zenne nene ve tüm Göfherov ailesi ile görüştükten sonra aldığım bilgileri yazıya dökerek Avrupa Konseyi’nde ilgili mercilerin dikkatine sundum. Bu konuda birçok kişi ve kuruluş devreye girdi. Buna rağmen Gürcüler bizi oyalamaya devam etti en son Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jagland’ı devreye sokarak Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili ile telefon görüşmelerinde konuyu gündeme getirmeyi başarmıştık. Nihayetinde bir Noel hediyesi olarak 34 ay sonra vatana geri dönüşü sağlanmıştı.
VATAN AŞIĞI GÖHFEROĞLU ÇİFTİNİN HİKAYESİ
Mahmut (Mehemmed)-Zenne Göhferov çifti Ahıska’da doğdular. Daha çocuk yaştayken Atayurtlarından 14 Kasım 1944 tarihinde bir gecede ansızın Sovyetler rejimi tarafından ailece silah zoruyla sürüldüler. Gittikleri orta Asya ülkelerinde sürgünde tanışıp evlendiler. Yıllarca baş koydukları bir yastıkta vatana dönme hayaliyle değişik ülkelerde yaşam savaşı verdiler. Nihayetinde gül devrimiyle demokrasiye geçen Gürcistan rejiminin daha çok da Avrupa Konseyi’ne verilen sözler dolayısıyla çıkardığı 2007 yılındaki yasa ile yumuşama politikalarına gidilmiş ve sürülmüş halkların geri dönüşlerine izin verilmişti. Bu politikalardan yararlanan Göhferov ailesi tamamen kendi imkanlarıyla Atayurtları Ahıska’ya döndüler.
Yaşlı Göhferov çifti bir oğlu ve ailesi refakatinde 18 Eylül 2009 tarihinde Ahıska’ya gelerek Tavarni mahallesinde satın aldıkları evde yaşamaya başladılar. Bin bir müşkülata katlanarak sürüldükleri topraklarda yeniden yaşamanın mutluluğu ile diğer Ahıska Türklerine mesaj gönderirken sözde demokrasinin kurbanı olacakları akıllarından bile geçmiyordu.
74 yaşındaki Mehemmed dede (Mahmut Göhferov) daha 7 yaşında çocukken sürüldüğü topraklarda sürgün günlerini yeniden yaşarken babalarına yaptırdıkları demir yolundan nasıl sürüldüğünü anlatırken nereden bilebilirdi ki Gürcistan’da hala o eski kafalarda insanların bulunduğunu?..
Hem de devletin içine çöreklenmiş kafalar…
1944 ZİHNİYETİ AİLEYİ PARÇALADI
Gürcistan’da az sayıda da olsa 1944 zihniyetinin günümüzde halen daha yaşadığı 50 yıldan fazladır bir yastığa baş koyan Mehemmed-Zenne Göhferoğlu çiftini yeniden hem de devlet eliyle ayırarak kendisini gösterdi.
Mahmut Göhferov (78) Azerbaycan pasaportu ile Gürcistan’a girmiş ve ata dede toprakları olan vatanı Ahıska’da yaşamaya başlamıştı. Aradan iki yıl geçmesine rağmen Gürcistan yönetimi bu toprakların asıl sahiplerine vatandaşlık vermemişti. Azeri pasaportunun günü bitmek üzereydi. Azerbaycan’a giderek pasaportlarını uzattılar. Geri dönerken Gürcistan sınırında Zenne Göhferava’nın(76) pasaportuna giriş vururlarken eşi Mahmut Göhferov’a giriş izni vermediler. Sebebini bile bildirmeden “Sen Gürcistan’a giremezsin” dediler. Daha gümrükteyken Gürcü devleti bu yaşlı çifti birbirinden ayırdı. Oğlu geldi annesini Ahıska’daki evine götürürken yaşlı babası boynu bükük geri dönmek zorunda kaldı.
Tamı tamına 34ay bu ihtiyar Ahıska Türkü Gürcistan’a giremedi. Her sınıra gittiğinde geri çevrildi. Araya girmeyen kalmadı yine sınırdan içeri sokulmadı. Bu yaşlı adamın suçu ne olabilir ki? Eğer Gürcistan yasalarına göre suç işlemişse bu ihtiyar Gürcistan’da yargılanması gerekemez miydi?
Şayet yargılanamıyorsa, ortada suç unsuru yok demektir.
Peki, Gürcistan devleti hangi demokrasiye dayandırarak bu yaşlı çifti birbirinden tamı tamına 34 ay boyunca ayırdı? Bu bir insan hakkı ihlali değil miydi?
ZENNE NENE DEDESİNE KAVUŞMAYI BEKLEDİ
Serbest göçle vatana gelip Ahıska’ya yerleşen Mahmut (Mehemmed) Göhferov (78) geldiği Azerbaycan’a geri döndüğünde sudan bahanelerle Gürcistan’a bırakılmadı. 34 ay boyunca Azerbaycan’da yaşayan Mahmut Göhferov Ahıska’da yaşayan Zenne ninesine kavuşmayı bekledi.
Ahıska’da evinde Zenne nineyi ziyaret eden dönemin DATÜB Genel Başkan Vekili Prof. Dr. İlyas Doğan ile DATÜB Genel Başkan Yardımcısı ve Avrupa Temsilcisi Burhan Özkoşar Zenne nineyi dinlediler. Zenne Nene “Gadazialem beni dedeme kavuşturun. Biz vetende ölmek istiyoruz” sözleri yüreklerimizi dağlamıştı. Bunun üzerine DATÜB yöneticileri olarak bu konuyu rapor edip ilgili makamlara taşıyarak bu insanlık sorununun çözümü için çaba göstereceğimizin sözünü verdik.
DATÜB yanında birçok kurum ve kuruluşun girişimleri ancak 34 ay sonra sonuç vermişti.
DATÜB olarak bu konuyu defalarca Avrupa Konseyi nezdine taşıdık. Sonunda yeni iktidara gelen Gürcü yönetimi bu yanlışa ve yaşlı Ahıska Türkü çiftine yapılan haksızlığa dur diyerek 2013’ün Noel akşamı ülkeye girişine izin verdi. Ahıska’da yaşayan Zenne neneye Mehemmed dede Noel hediyesi olarak verilmiş oldu.
Burhan ÖZKOŞAR
DATÜB Avrupa Temsilcisi
Ajans Ahıska'yı Facebookta Beğenebilirsiniz: