- Yer Türk Ocakları Genel Merkezi Galip Erdem Salonu
- Tarih 19 Kasım 2016
Türk Ocakları Genel Merkezi’nin her hafta düzenlediği Ocakbaşı Sohbetlerinde bu hafta, Gazi Üniversitesi Türk Dili Öğretim Görevlisi, Bizim Ahıska Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yunus Zeyrek “72. Yılında Ahıska Türklerinin Bitmeyen Sürgünü” başlıklı konu üzerine sohbet gerçekleştirdi.
Ahıska Türklerinin tarihi boyutunun ele alındığı sohbette Zeyrek, Ahıskalılar hakkında doğru bilgileri her yerde anlatmaya çalıştıklarını fakat çok fazla kirli bilginin de bulunduğunu söyledi. Ahıska meselesini değerlendirirken coğrafyayı da çok iyi bilmek gerektiğini söyleyen Zeyrek, 93 Harbi’ne kadar olan dönemde bölgenin tamamen Türk olduğunu, daha sonrasında ise Sovyet ordularının eteklerinde Ermenilerin ve Gürcülerin de bölgeye yerleştiğini bildirdi. O dönemde Karapapakların Ağrı’ya göç ettiğini ve bölgede Ermeni çoğunluğunun olduğunu söylemenin yanlışlığını belirten Zeyrek, XII. yüzyılda Gürcü Kralı David’in Kıpçaklarla anlaşması neticesinde Atabek yurdunun uç beyliği olarak meydana geldiğini aktardı.
3 ASIRLIK BEYLİK: ATABEK
1578 yılında Osmanlı’nı fethine kadar Atabek Beyliğinin devam ettiğini vurgulayan Zeyrek, bölgenin 1878 yılına kadar Osmanlı hâkimiyeti altında bulunduğunu belirtti. Ahıska’nın her karışının Türk koktuğunu söyleyen Zeyrek, 93 Harbi neticesinde Rusların Kars’a, Erzurum’a kadar ilerlediklerini aktardı. Enver Paşa’nın bölge için çok ısrarlı olduğunu söyledikten sonra Ahıska’da işgalden kaçıp gelenlerin yakınmalarından bahsetti. O dönemde Ahıska ile alakalı hiçbir müzakerenin olmadığından bahseden Zeyrek, girişim olduğu takdirde ya da plebisit neticesinde Ahıska bölgesinin tekrar alınabileceğini kaydetti.
YÜK VAGONLARI İLE SÜRÜLDÜLER
II. Dünya Savaşı patlak verdiğinde 17-50 yaş arasındaki tüm Ahıskalıların askere gönderildiğini ekleyen Zeyrek, Ahıska’da demiryolu faaliyetlerinin başladığını ifade etti. Sürgün kararının Stalin tarafından 31 Temmuz 1944’de imzalandığını ve demiryolu açılışının 7 Ekim günü olduğunu 15 Kasım’da ise sürgünün başladığını söyleyen Zeyrek, Ardahan’a giden yolu temizlemek için Ahıskalıların sürgün edildiğini belirtti. Stalin’in imzaladığı kararnamede ayrıca, Ahıskalıların casusluk ve kaçakçılık yaptığı iddiası ile sürüldüğünü de ekledi. 1944 Kasım’ında köylere giriş çıkışın kapatıldığını insanlara hazırlanmaları için bile süre tanınmadığını ve yük vagonlarına doldurulduklarını aktaran Zeyrek, en kısa yolculuğun 3 hafta sürdüğünü ekledi.
BİR SOVYET KARAPROPAGANDASI: “KAFKASYADAN GELEN YAMYAMLAR”
Ahıskalıların çoğunluğunu Orta Asya’ya gönderildiğini belirten Zeyrek, gittikleri yerlerde 12 yıl boyunca sıkıyönetim kurallarına tabi tutulduklarını söyledi. Sovyetlerin Ahıskalılar hakkında yaptıkları kara propagandalar neticesinde bölgedeki Türk halklar ile Ahıskalıların kaynaşmasının uzun sürdüğünü anlatan Zeyrek, Ahıskalıların haklarından sürekli mahrum kaldığını söyledi. “Stalin’in ölümünden sonra gelen hükümet sürülen toplulukların eski yerlere gidebileceklerini söylerken Kırımlılar ve Ahıskalılar bu haktan mahrum kalmıştır” diyen Zeyrek, Türkiye Türklerinin bu sürgünden çok sonraları haberi oldu diyerek ekledi. 80’li yıllardan sonra yaptıkları çalışmaları anlatan Zeyrek, slayt gösterimi ile konuşmasına son verdi ardından soru cevap kısmına geçildi.
Haber: Hasan GÜLER Türk Ocakları