“BİLEN KOŞUYOR, BİLMEYEN KONUŞUYOR”


Türkler Göç Gelmediler, Geri Döndüler
Yıl 1995, Türkiye Ahıskalı Türklere kucak açmanın başlangıç dönemi idi. İlgi ailelerden biriside bizdik. Hayat şartları bizleri, devlet sübvanse sisteminden, kapital sürece hedef göstermekteydi. Oturma izni, çalışma izni, vatandaşlık yok, sadece yatma, yeme ve dolaşma izni var. Aziz Milletim, bunca göce, sürgüne ve mağduriyete rağmen ayakta kalmayı başarmış idi. Temsil sıfatınız, hukuksal açıdan belirsiz, bireysel haklar sonraki sırada. STK’laşmamız şart ve önem arz etmekteydi. Demokrasi, siyasi irade ve sosyal ortam bizler için, N.Erbakan, T.Çiller ve M.Yılmaz koalisyon dönemiyle start almış idi. Çatık kaş ve sert memur muamelesinden, hür iradenin ve bireysel taleplerinin var olduğu gördük ve hayal ettik. Meğerse öyle bildiğimiz ve anlattıkları gibi değilmiş. Ülkem büyük mücadeleler ve istiklal ruhuyla dik durmaya gayret ediyordu. Son 22 yıllık sürecin çalkantılarını göz önümüze getirirsek veya 94 yıllı Cumhuriyet dönemini baz alırsan, ortalama 70 kez seçimlerin olduğunu görmek mümkündür. Türkiye tam bağımsız olma yolundan şaşmamış ve Ahıskalı Türkler Anadolu ya geri dönmeye devam ediyorlardı.


Milletimin Suçu Neydi ?
Ahıskalı Türkler, Türkiye’de STK çatısı oluşmaya başladılar, cemiyetçilik ve dayanışma platformları oluşturdular. 25 yıl geçmesine rağmen halen aynı dernek başkanları ve halen revize olunmamış Sovyet mantalitesi devam etmektedir. İyi niyetli Milletim, yorulmuş ve ihtiyaç içerisindeydi. Fakat ümit ve hayal işte, yapacak alternatifleri sadece inanmak ve sorunlarının aşılması beklemekti. Dernek sayılarımız Türkiye genelinde 20’nin üzerinde ve federasyon mevcut idi. Yetmiyormuşçasına, müteakiben alternatifi kuruldu. Devletin yöneticileri, siz önce bir araya gelmeyi başarın cevabı gelmeye başlamışlar idi. Bürokrasiyi aşmak, bireysel taleplerden ziyade Sivil toplum oluşumuna işaret edilmekteydi. Birileri yine Aziz Milletimi, gel, ver, git ve yat stratejisiyle oyalıyordu. İkinci federasyonun derhal kapatılmasına şahsen şahidim. Evet ve nihayet kapatıldı, sevindik, mutlu olduk ve artık bıçağımız keskindir inancı, devlet terbiyemiz bize yine, oğul-oğul hele dur bakalım, belki bir şey oluşur sabrını zorlamaktaydı. Yapıldımı bir şeyler ? muhakkak yapıldı. Tabi ki dönemin ve şimdinin idarecileri taş üsütüne taş koymuşlardır. Muhakkakı, camiamıza emeği geçenler oldu, inkar da edemeyiz, ama tavizlerde verildi. Burada sıralamak niyetim yok, bizimle beraber bir çok şey mezar olacaktır, çünkü kişilere takılmadan kurum ve toplum davası ilerletilmesi bizim gibi düşünenler için önemli idi. Ama gel Millete sor: Evrakları temin edilemeyenler, ölüm ve diri raporları, bekarlık ve dul belgeleri, tercümesi, onayı, apostili v.s. Yıl 2009 ve istisnai Vatandaşlık hak kazanıldı. Aradan bir zaman sora, 2. kez, 3. bir federasyon oluştu. Nedir, ne iştir, neyin nesidir arkadaş? deme hakkına sahip değimliydi Aziz Milletim? Burada da bölmeyi başlamış idi birileri.

İstediğimizi Almamız İçin, Derneklere Üye Olmak Şart
STK’lara üye olmanın ve üyeliğin hakları nelerdir diye bir analiz hiç analiz ettiniz mi? Kardeşlerim acaba doğrumu bilinçlendiriliyor? Camianın, halkın ve Milletin temsil sıfatı, vakıflara, derneklere ve siyasi platformlara üye olmaktan geçer sanırsam. Buralara üye olmayanlar, seçime katılamaz ve seçip seçilemezler. Bunu Dernekler Kanunu ve İçi İşleri Bakanlığı mevzuatları emrediyor. Aziz Milletime veya okurlarımıza bir şeyin farkında olasını naçizane iletmek isterdir. Hani bugün yazarlar, çizerler veya klavye kahramanları dediklerimiz kesimler, acaba derneklere üyeler mi? Milletin kararı üye olmaktan geçmez mi ?. Üç yılda bir kanun ve mevzuatlara göre, olağan veya olağan üstü seçimler yapılır. 20 yıllık STK yöneticiliği ve 4 yıl Yön Krl Başkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak paylaşmak istedim. Yani Derneklere üye olanlar, dernek Başkanını, başkanda ekibini seçer. Bu şu demektir: Bulunduğumuz ülkemizdeki dernek başkanları, bağlı bulundukları federasyon başkanı ve yönetimini seçer. Nasıl seçer? Her dernek üye sayısına göre delege belirler, o delegede federasyonu, konfederasyonu, birliği seçer. Derneğe resmi üye sıfatı olmayan ise kanun nezdinde bu haklardan istifade edemezler. Buda o demektir ki Millet adına, değerli Milletimin belirlediği üyeler ve delegeler karar verir.


Yaşadığımız Ülkelerin Yerel Bölgelerinde Kalamazdık.


Kabuğumuzdan çıkıp, teknoloji gelişimine, çağın getirmiş olduğu şartlara ve gelişmek adına entegrasyonu hedef kılmamız kaçınılmaz olmuş idi. Feodal ve Sovyet zihniyeti içerisine bağlı kalamazdık, Müslüman ve Türk toplumu üzerinde yazılan senaryoları okuyan bireyler olamazdık. Amac; Millettin var oluşuna ve Vatan Ahıska’nın yanı sıra, bulunduğumuz ülkelerde kalkınmaya gayret edilecekti. Bu nedenle, geride kalan 73 yıllık sorun ve talep, bizim için, olmazsa olmaz hale gelmiş idi. Milletin varlığı, muhafaza edilir ve korunursa, devlet ve kurum haline gelir, aksi halde Ortadoğu da yaşananlar bizim için, bir ibretlik tablosudur.


15 Temmuz 2016 Türk tarihinde, asırlık dahili ve harici düşmanların senaryo aktörlerini aşikare çıkarmıştır. Hain darbe girişimleri, Sovyet içerisindeki ülkelerde etkisini sürdürmüş olsa gerek ki, bu Millet halen hakkı olanlardan mahrum bırakılmıştır. Dedik ya, hayal, ümit, inanç, sabır ve azmin vermiş olduğu enerji, kardeşlerimi ayakta kalmaya mecbur kılmıştır. Hepimiz biliyoruz ki, bağımsız ve müstakil zihniyet, aile+devlet terbiyesi, sosyo kültürel bağ, bir toplumun mecburiyetidir. Uluslararası alanda var olmak ve ayakta kalmak için, bilgili, tecrübeli, maddi ve manevi ekibin kadroları ile ancak yürüyecek idi. İşte bunun için, Dünyadaki Ahıskalı Türklerimize STK Platformu önem arz etmiştir.

 

Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB)
Yıl 2017 süreci, aradan 22 yıl geçmiş, STK birliğimizin ise daha 7. yılını geride bıraktı. Yani daha birinci sınıf yaşında, daha doğrusu, çıraklık dönemini, atlamış, kalfalık dönemini geride bırakmış ve ustalık dönemine 04 Kasım da start vermiştir. Aziz Milletim ve tüm dünya bizleri izlemeye devam etsin ve dua etsinler. Yıllarca başaramadığımızı, DATÜB Dünya konjonktüründe temsil gücümüzü bize gösterdi. (Dünyanın 9 ülkesine STK merkezlerini ve Şubeleri Tek çatı haline) Bulunduğumuz ülkelerin kurumları ve yöneticileri tarafından muhatap olduğumuzu anladık. Sorunların söylendiği, ihtiyaçların talebi, şikâyetlerin arttığı dönemden, meselelerin teker teker çözüldüğüne şahit olduk. Yıllarca kulis ve meclis güzergahları, haftalarca STK başkanlarının Ankara’da, genel müdürlüklere ve yerel yöneticilerden, vekillere kadar harcanan enerji, doğrusu düşündürücüdür.

Türkiye deki Federasyon aynı zaman’da yurt dışındaki sorunlarında sırtlanmasına katlanmakta idi. Ama artık, Türkiye Cumhuriyeti, Bakanlar kurulu kararı ile kurulan birliğimiz, son 8 yıl içerisinde Milletçe de benimsenmiştir. Genel Başkanımız Ziyatdin İsmihanoğlu KASSANO’u ve ekibi, Milletimizin dertleri ile ilgilenmiş, en son yine Rusya-Ukrayna krizi sonucu, yerleri ve yurtlarından olan 700’ün üzerinde Ahıskalı Türk ailelerini, Cumhurbaşkanı R.T.EROĞAN’ın talimatları, Türkiye-Erzincan bölgesine iskanlı olarak yerleştirmiştir. Müteakiben 23.000 kardeşlerimizin Türkiye Vatandaşlığı hakkının kazanılmasında öncülük etmiştir. 04.11.2017 Kazakistan –Alma Ata şehrinde düzenlenen 3. Genel Kurul ve Kurultayımızda, dünyanın 9 ülkesinde ikamet eden Ahıska Türk ailelerimiz, üye bulundukları derneklerde seçim yapmış, belirlediği delegelerin kararları ile bir kez daha yeni yönetime güven tazelemiştir. Tüm Dünyaya, yaşadıklarımız ülkelere ve Türkiye’ye hayırlı olsun.

Aziz AZİZ Dünya Ahıska Türkleri Birliği Genel Başkan Basın Danışman

ÖZEL NOT : Kıymetli kardeşlerim, değerli bugüne kadar ulaşamadığımız hemşehrilerim ve can dostlarım, Genel Başkanımın sizlere özel düşünce, duygu ve fikirlerini iletmek istiyorum. Allah, Bizimle beraberdir. Yapılan iyilikler bizim inancımıza göre söylenmez. Milletime vermiş olduğum ve yapmış olduğum tüm desteklerimi helal ediyorum. Lütfen bana ve ekibime güvenmenizi istiyorum. Dönem bir olma dönemidir, Türkiye de ve etraf coğrafyada yaşananların farkında olmanızı istirham ediyorum. Haklarınızı sizlerde helal ediniz. Gönül koymuş kardeşlerim belki de olabilirler. Onlara da bulundukları ülkelerdeki temsilci yöneticilerimiz aracılığı ile inşaAllah ulaşacağız. Bu işler kolay değil. İnadına Milletimin yolundan dönmeyeceğim. Beni ve Milletimin haklarını korumaya devam edeceğim. İnanıyorsak Allah Bizimle beraberdir. Sizleri Seviyorum. İsmihanoğlu Ziyatdin KASSANOV