IHA
Bilecik’in Bozüyük ilçesinde yaşayan Ahıska Türkleri’nden, Kamal ve Nıgorkhanım Arzhımanov çifti, doğum zamanı gelmiş bebeklerini doktorların ihmali sonrasında kaybettiklerini iddia ederek, sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Acılı aile, “40 hafta 3 günlük bebeğimizi kucağımıza alıp beşiğimize koymayı beklerken, ihmaller sonucunda mezara koyduk. Bizim canımız yandı, başkalarının canı yanmasın” diyerek feryat etti. Baba Kamal Arzhımanov yaptığı açıklamada, bebekleri 40 hafta 3 günlük iken 26 Şubat Cuma günü doğum belirtileriyle ve eşinin tansiyonu yükselmiş bir şekilde Hastaneye başvurduklarını kaydetti.
Arzhımanov, "39 hafta boyunca bizim doktorluğumuzu yapan Kadın Hastalıkları Uzmanı P.Y, hafta sonu görevde olmayacağını söyleyerek bizi diğer Kadın Hastalıkları Uzmanı M.K’ye yönlendirdi. Yapılan tetkik ve kontrollerin ardından bize daha doğum zamanının gelmediği söylendi.
Biz eşimin sancılı ve rahatsız olması nedeniyle her an doğum yapabilir düşüncesiyle yatış yapılmasını isteyerek eve gitmek istemedik. Ancak sizin daha zamanınız var diyerek bizi eve gönderdiler. Eve geldiğimiz günün sabahında ise eşimin rahatsızlanmasıyla birlikte yeniden hastanenin acil servisine gittik. Burada yapılan muayene sonrasında bebeğimizin öldüğünü öğrendik. Bebeğimizi kucağımıza alıp beşiğimize koymayı beklerken mezara koyduk" dedi.
“BİZİM CANIMIZ YANDI, BAŞKALARININ CANI YANMASIN”
"Bizim canımız yandı, başkalarının canı yanmasın" diyen Arzhımanov, şöyle devam etti:
"Bize bebeğimizin ölümüyle ilgili Kordon dolanması veya gebelik zehirlenmesi olabilir dediler. Ancak aradan bir ay zaman geçti biz hala bebeğimizin neden öldüğünü bilmiyoruz. Biz yabancıyız diye mi bizi dışlayıp bu duruma düşürdüler? Bizim imkânımız yok haklarını arayamaz diye mi ilgilenmediler? Bizim çocuklarımız bizim soyumuz, kendi vatanımızda kendi yurdumuzda büyüsün devletine hizmet etsin istedik ama olmadı.
Kırgızistan’da böyle bir olay yaşansa bu olaya karışan doktorlara olay çözümleninceye kadar görevden el çektirirler. Ama buradaki doktorlar hala görevlerine devam ediyorlar. Ben baba olarak devlet bizden ne istiyorsa yaptım. Çalışma iznimiz olmadığı için daimi iş bulamasak bile günlük işlerde çalışarak sağlık hizmeti alabilmek için yok canımızla isteğe bağlı sağlık sigortamı yatırdım. Sadece eşim ve evladımızın sağlıklı bir yaşam sürmelerini istedim.
Olayın ardından 20 yaşındaki eşim yüksek tansiyon hastası oldu, vücudunun çeşitli yerlerinde ödem oluştu. Psikolojimiz bozularak hayatımız alt üst oldu. Ben bu olayda ihmali olanlardan şikâyetçiyim. Bu konuda başka ailelerin de canı yanmasın istiyorum. Doktora gidiyorsunuz sizi insan yerine koyup yüzünüze dahi bakmıyorlar. Allah yaşadığımız acıları başkasına da yaşatsın istemiyoruz. Sorumluların bulunmasını istiyor ve yetkilileri göreve davet ediyoruz".
Hastane yönetiminden yapılan açıklamada, konuyla alakalı inceleme başlatıldığı ve idari soruşturmanın devam ettiği bildirildi.
Facebook sayfamızı Beğenebilirsiniz.