Sürgünün 71. Yılında Ahıska Türkleri ArdahanÜniversitesi’nde (ARÜ) düzenlenen programda anıldı. Gerçekleştirilen etkinlikte okunan şiirler, söylenen türküler ve verilen bilgilerle sürgünde yaşanan acılar ve çekilen sıkıntılar anlatıldı.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Konferans Salonu’nda ARÜ Tarih Topluluğu’nun ve Ardahan Ahıska Türkleri eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin (AHDER) birlikte hazırladığı anma programına Milli Eğitim Müdürü Tevfik Fikret Eteker, Belediye Başkan Yardımcısı Levent Turan, İİBF Dekanı Prof. Dr. Hakkı Büyükbaş, Tarih Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Suat Vural, Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İkram Çınar, Ahıska Dernekleri Federasyonu Başkanı (AHISKAFED) Habibullah Mürsel, AHDER Başkanı Olgun Sarıkamış ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
SARIKAMIŞ: “AHISKALILAR ARDAHANLIDIR”
AHDER Başkanı Olgun Sarıkamış, Ahıska Türkleri’nin ana Vatanlarından sürgün edilişlerinin 71. yılında hazırlanan anma programının Ardahan Üniversitesi’nin vermiş olduğu desteklerle yapıldığını ifade ederek konuşmasına başladı.
Olgun Sarıkamış, Ahıskalıların çektiği çilelerden bahsettiği konuşmasına, Ahıska Türkleri’nin sürgün döneminde çektiği sıkıntılar nedeniyle çok büyük zorluklar yaşadıklarını ve dünyanın birçok ülkesine sürgün edilerek yaşamak zorunda bırakıldıklarını belirtti.
Sarıkamış, “Müslüman ve Türk olan Ahıskalılar 1578 yılında Osmanlı topraklarına katıldı. 300 yıl refah ve huzur içinde geçirirler. Fakat 1917’de Bolşevik ihtilalinden sonra Ahıskalıların da acı kaderleri çizilmiş oldu.
Ahıska toprakları önce Gürcistan’a, kurulduktan sonra Sovyet Rusya’ya kaldı. Ahıskalılar çektiği sıkıntıları unutmayacakları 14 Kasım 1944’de büyük sürgünü yaşadılar. Tabi o zamanlar SSCB demir perde olduğu için bu sürgünden dünyanın haberi olmadı. Böyle büyük çaplı bir sürgünün yapıldığı yıllar sonra anlaşıldı.
İşte biz Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olarak bu sürgünün acısını geniş bir şekilde kamuoyuna ulaştırabilmek için bu tür faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Ama istediğimiz seviyede değiliz. Çünkü geçen hafta 14 Kasım sürgün günü olduğu için bazı TV kanalları program yapmaya çalıştı. Bu kanalların birinde bir sokak röportajı izledim. ‘Ahıska Türklerini tanıyor musunuz?’ sorusuna onlarca insan tanımadığını, tanıyanların ise yanlış tanıdığını söyleyince üzüldüm.” dedi.
Konuşmasının devamında Ahıskalıların aslında Ardahan topraklarında yaşayan insanlar olduğunu söyleyen AHDER Başkanı Olgun Sarıkamış, “Ahıskalılar Ardahanlıdır.” sözleriyle konuşmasına son verdi.
AHISKAFED Başkanı Habibullah Mürsel, Ahıska Türkleri ile ilgili son zamanlarda yapılan programlarda en yoğun katılımın Ardahan Üniversitesi’nde gördüğünden dolayı büyük mutluluk duyduğunu vurguladı.
Habibullah Mürsel, “Ahıska Türkleri sürgünde oldukları yerlerde çok farklı problemlerle karşılaşmaktadırlar. Yaşadıkları bazı bölgelerdeki menfi milliyetçilikten Ahıska Türkleri’nin olumsuz etkilendiğini görmekteyiz.
ABD’de ise refah seviyesinden ötürü asimile olma durumunun olduğunu, bunların da çözümünün birlik ve beraberlik içerisinde birbirimize sahip çıkmaktan geçtiğini belirtmeliyim. Özellikle önceden gelip Türkiye’ye yerleşen Ahıskalıların, sonradan gelen kardeşlerine yardımcı olarak, yol gösterici olmalarını temenni etmekteyiz.” dedi.
Ahıskalıların Türkiye’ye bakışını değerlendiren Habibullah Mürsel, Türkiye’ye gelişlerinde Ahıskalılar Türkiye’den vatandaşlık, sağlık, emeklilik gibi konularda problem yaşamadan Türkiye’ye yerleşmek ve vatandaş olmak istediklerini ifade etti.
Mürsel, Ahıskalıların Türkiye’yi vatan olarak gördüklerini vurguladı. Mürsel konuşmasında geçmişe takılıp kalmadan olumlu şeylere bakmanın önemini aktardı. AHISKAFED Başkanı Habibullah Mürsel, “Bu sıkıntılar bir yana Türkiye’de oturmanın önemi duyulan ezanlar, dalgalanan Türk Bayrağı ve okunan Kuran-ı Kerim’le daha net görülmektedir.” diyerek Türkiye’nin Ahıska Türkleri için öneminden bahsetti.
Programda Ahıska Türkleri’nin 71 yıl önce çektikleri sıkıntıları anlatan kısa film gösterildi. Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İkram Çınar tarafından “Atabek Yurdu’nun Parçalanması ve Ahıska Türkleri” konulu konferans verildi. Yrd. Doç. Dr. İkram Çınar ilk olarak Atabek Yurdu’nun Tarihi hakkında dinleyicilere bilgi verdi.
Yrd. Doç. Dr. Çınar, “EdirneAntlaşmasıyla Atabek Yurdu’nun başı gövdesinden ayrılmış ve Rusya’ya bırakılmıştır. 1944 Ahıska sürgünü bölgeyi Türklerden arındırma politikasının son hamlelerinden biridir. Atabek Yurdu Kültür Bölgesinin kültür üretim merkezi Ahıska idi. Ahıska’nın dışarıda kalması, Türkiye’de kalan kısmında ciddi bir kültür ve kimlik sorununa yol açmıştır. Ahıskalılar ırkçı ve din ayrımcı ilkel bir politikanın kurbanıdırlar. Büyük zorluklar çekmiş ve halen çekmektedirler. Ahıskalılar sürgün, sıkıyönetim ve çok farklı kültürler içine serpilmelerine rağmen, eritilememiş, güçlü bir kültüre sahip olduklarını kanıtlamışlardır. Ahıskalıların Türkiye’ye dönüşü ve Ahıska araştırma ve yayınlarındaki artış Atabek Yurdu’nda yaşayan insanlara bir heyecan vermiştir. Yeniden bir toparlanma başlamıştır. Atabek Yurdu’nun toparlanması Ahıska davasına daha geniş bir katılım ve katkı sağlayacaktır.” dedi.
ARÜ’LÜ ÖĞRENCİLER AHISKA TÜRKLERİ’Nİ UNUTMADI
Anma programının son kısmında ise Ardahan üniversitesi öğrencilerinden Emrah Aydınov, “Ahıska” adlı okuduğu şiirde Ahıska sürgününün ne kadar büyük acılar içinde yaşandığını anlattı. Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinden Cavidan Fikretli ve Furkan Çetinkaya’nın sazlarıyla eşlik ettiği sözleri Fuat Azgur’a ait Ahıska türküsü ve Mircevat Ahıskalıya ait Vatan şiiri Sahil Nagizade’nin etkileyici anlatımıyla salondakilere duygusal anlar yaşattı. Yunus Zeyrek’e ait “Hürriyet” isimli monoloğu ise seslendiren Femi Memmedova salondakilerden büyük bir alkış aldı.
Katkıları sebebiyle Ahıska Federasyonu Başkanı Habibullah Mürsel ve Yrd. Doç. Dr. İkram Çınar’a birer teşekkür belgesi verilmesinin ardından program sona erdi.