Sosyal medya üzerinden Suriyelilere karşı linç giriminde bulunulduğunu da ifade eden Mehmet Taş, kendilerinin sorunlarının çözülmesinde emeği geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya teşekkür etti.
AHISKALILARI KULLANMAYA ÇALIŞTILAR
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Mehmet Taş, "Öncelikle dün akşam İlişleri Başkanımız Efkan Ala'nın Ahıskalılar için vatandaşlık konusuna başladıklarını söylemeleri burada en çok beni rahatlattı. Çünkü ben bir aydır konuyu anlatıyordum. İçişleri Bakanımızın çalışmalara başladığını söylüyordum ama sosyal medyada tepkiler geldi. Bu kaçıncı yalan, insanları oyalıyorsunuz gibi ifadeler kullandılar. Dün açıklama yapıldıktan son beni en çok üzen taraf; Suriyelilere vatandaşlık verilmesini istemeyenler özellikle Ahıskalıları kullanmaya çalıştılar. Herkeste bir Ahıskalı sevdası başladı. Ben şunu söylüyorum; kimse Ahıskalılar üzerinden siyaset yapmasın. Suriyelilere vatandaşlık verilmesi hükümetin tasarrufudur. Bizim olumlu veya olumsuz bir görüş belirtme durumumuz söz konusu değildir. Ben bir vatandaş olarak yorumlayacak olursam, insanlar Suriyelilere karşı bir linç kampanyası başlattılar. Ben kendi açımdan bir vatandaş olarak olumlu görüyorum. Devletimiz mazlumun her zaman yanında oluyor. Bazen bu basına yansımıyor ama ben çok iyi biliyorum. Ben diyorum ki bu bizim ülkemizin zekatıdır. Mazluma yardım etmek ülkemizin zekatıdır. Böyle olduğu için bir sürü yatırımlar yapıyoruz. Dünya bu kadar krizdeyken, biz yine en azami bir şekilde bu krizlerden etkileniyoruz" dedi.
GÖÇ İDARESİNDEN BİLGİ ALINSIN
"Bizler 2-3 yıldır vatandaşlık sorununun çözümü için çalışmalar gerçekleştiriyorduk" ifadeleri ile konuşmasını sürdüren Taş, "Nihayetinde sonuçlanma aşamasına geldi. İçişleri Bakanımız dün akşam Ahıskalıların vatandaşlık çalışmaları başladığını söyledi. Ben İçişleri Bakanımızdan bir ricada bulundum. Dedim ki hiç bir dernekten liste istemeyin, göç idaresinden oturma izni olan herkese vatandaşlık verilsin dedim. Geçmişte yaşadığımız sıkıntıları tekrar yaşamak istemiyoruz. Çünkü neticede bizim içimizde de yanlışlıklara karışan bir çok insan oldu. Ben Ankara'ya gittiğimde 2009'da vatandaşlık sattı dernek başkanlarınız diyorlar. Bu bana acı veriyor. Bu yüzden hiç bir derneği, federasyonu, DATÜB'ü araya koymadan, direk göç idaresinde yapacakları görüşmeler neticesinde listeleri tamamlasınlar" şeklinde konuştu.
VATANDAŞLIĞIN ARDINDAN SIRA DENKLİKTE
Denklik sorunlarının olduğunu da belirten Taş, "Bu müjdeli haber bizleri çok mutlu etti. Geçtiğimiz gün olumlu tepkilerle birlikte bir de olumsuz tepkilerle karşılaştık. İnşallah önümüzdeki kısa süreçte detaylar netleşip, bir iki ay içerisinde de kimlikler verilmeye başlanır. Halkımız bir nebze de olsun sorunlarından kurtulup rahat bir nefes alırlar. Vatandaşlıkların verilmesinin ardından sorunlarımız bitmeyecek. Bundan sonra da denklik için çalışmalar gerçekleştireceğiz. Çünkü bir çok doktorumuz, hemşiremiz, mühendisimiz denklik alamadıkları için mesleklerini icra edemiyorlar. Vasıfsız işlerde çalışıyorlar. Bunları da gündeme getirerek, görüşmeler gerçekleştirerek kısa süre içinde sonuçlandırmak için mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.
Mehmet Taş son olarak şu ifadeleri kullandı: "Ben vatandaş olarak benim bir oyum var. Seçim zamanında araştırırım gönlüme yatan partiye de oy atarım. Ama burada bireysel olarak değil, toplumsal olarak bakmak zorundayım. Ben Ankara'ya gittiğimde iktidar partisi ile görüşüyorum. Sorunlarımızı iktidar partisine iletiyoruz. Daha iki gün önce Osmangazi Köprüsü'nden geçtim. 6 saatlik yolu 3 saatte gittim. Bu güzelliği paylaştım. İnegöl'den eski gazeteci bir arkadaşımız, "Başkan dönüşte para ödeyerek geç de yandaşlara menfaatin olsun" dedi. Bende o arkadaşa, "Keşke her yandaş böyle hizmet yapsa" dedim. Daha önceki yandaşları da biliyoruz. Bankaları hortumladılar, insanları sömürdüler ve çekip gittiler. Böyle yatırım yapacaksa her yandaşa ben destek olurum. Yani bir güzelliğe de güzel bakmak lazım, her şeye siyasi bakmamak lazım. Bizim partimiz Ahıska partisidir. Bizim sorunlarımızı kim çözüyorsa biz onlardan oluruz. Ben rengimi belli ediyorum diye kimse bana darılmasın. Bazen hakarete varacak eleştiriler alıyoruz. Bunların olmaması lazım"
okur gazetesi