Arslan TEKİN

Arslan TEKİN

 

 

"Ahıska da nereden çıktı? Filistin'le ne alâkası var" diyeceksiniz.

Biliyor musunuz, Stalin'in İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminde, Orta Asya steplerine, Sibirya buzullarına sürdüğü Müslüman topluluklar içinde tek Ahıskalıların yurtlarına dönemediklerini?

Filistin'i konuşuyoruz.  Filistin sadece Filistinlilerin meselesi değil; dünya Müslümanlarının meselesidir. Bütün kalbimizle Filistinlilerle beraberiz.

Hiç şüpheniz olmasın, nerede haksızlığa uğramışlarsa, nerede insanlık dışı muamele görmüşlerse, yine bütün kalbimizle Yahudilerin de yanındayız.

(Bir tarihte, "Amerika en büyük Yahudi imparatorluğu!" mealinde yazdığım için MOSSAD bağlantılı sitelerinde beni "Siyonist düşmanı!" ilân ettiklerini, yeri geldikçe burada yazdım. Görüyorsunuz işte: ABD-İsrail dünyayı kendi yörüngelerine oturmak istiyorlar. Son Kudüs kararımızdan sonra daha tedbirli olmalıyız, iç/millî tesanüdü sağlamalıyız. Bütün ağırlıklarıyla üzerimize geleceklerdir. Hükûmet edenler, bir plan-program ortaya koyamayacaklarsa, çekilmesini bilmeliler. Millî birliği sağlayacak güçlü bir hükûmetin gelmesinin yolunu açmalılar.)

Filistinliler topraklarından edilmişledir. Hangi ülkeye gitseniz, onlarla karşılaşırsınız. Zamanında, kendi topraklarında da, başka ülkelerde de dertlerini acılarını dinledim.

Çarlık Rusya işgalciydi. Adım adım hemen bütün Türk ülkelerini, Müslümanların sahalarını işgal ettiler. Demirden idarî ağ kurdular ve kimseyi kıpırdatmadılar. Aynı despot idare komünistler yönetiminde de devam etmiştir.

İkinci Dünya Savaşı'nda, Türkiye ile bağlantılı olabileceği düşünülen halklar yurtlarından sürüldüler. Ağır işkencelere maruz bırakıldılar. (Halimat Bayramuk'un "İki Kasım Bin Dokuzyüz Kırküç" (Ötüken yay.) adlı belge-romanı size her şeyi anlatır. Okumak lâzım.)

1943-1944 yılları arasında Çeçenler, İnguşlar, Karaçay-Malkar Türkleri, Kalmuklar Kuzey Kafkasya'dan; Kırım Tatarları Kırım'dan; Ahıska Türkleri, Azerbaycan Türkleri ve Kürtler de Gürcistan'dan sürüldüler.

Stalin'in 1953'te ölümünden sonra yerine geçen Kruşçev, peyder pey halkların dönüşüne izin verdi. En son Kırım Türkleri, 1980 sonunda Sovyetler dağılırken döndüler. Ama Ahıskalılar, Orta Asya'da, aynı kökten gelen halklar arasına nifak sokularak kırdırılmak istendiklerinde bile Gürcistan'da Türkiye sınırına yakın bölgelerine geçişlerine izin verilmedi.

Gürcüler de bizim insanlarımız... Bir nüfus cüzdanıyla gidilip geliniyor.

Türkiye nasıl ki Filistin'e el attı, Arakan'a el attı; Gürcistan'a, Ahıska bölgesine de el atmalıdır. Gürcistanlılar rahatlatılmalı ve Ahıskalılarla bütünleşmeleri sağlanmalıdır.

Ukrayna'nın Donetsk yakınlarında kamplarında Ukrayna-Rusya vuruşmasında iki ateş arasında kalan Ahıskalıların bir kısmı Türkiye'ye getirilmişti. Keşke onlar, Gürcistan'la antlaşma sağlanıp kendi topraklarına döndürülebilselerdi.   

Ahıskalılar, Türkiye'de "Bizim Ahıska" adıyla bir dergi çıkarıyorlar. Bütün dertlerini bu derginin sayfalarına döküyorlar. Özlemleri gittikçe katlanıyor.

Filistinlilere, Arakanlılara, Somalilere... gösterilen ihtimam Ahıskalılarının öz yurtlarına kavuşmaları için de gösterilmeli. Elbette hükûmet edenler bunu arzuluyorlardır ama gayret gerek.

Ha Filistin, ha Ahıska diyebilmeliyiz.

Kaynak Yeniçağ: Ahıska-Filistin! - Arslan TEKİN