Üniversitenin Cengiz Aytmatov Kampüsü Konferans Salonu'nda düzenlenen programa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Bişkek Temsilcisi Atınç Keskin, Rektör Prof. Dr. Sabahattin Balcı, Ahıska Türkleri Derneği Başkanı Atamşa Dursunov, Ahıska sürgününün tanıkları, Türk ve Kırgız öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Program kapsamında Ahıska Türklerinin Orta Asya'ya sürgün edildikleri 14 Kasım 1944 tarihini anlatan fotoğraflar, yazılı eserler ve haritaların yanı sıra tarihi malzemeler, geleneksel kıyafetler, takı, başlık, mendil, iplik yapma aleti, kışlık yün çoraplar, çeyizlik ve kilim çeşitleri sergilendi.
KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Balcı, Ahıska Türklerinin öz vatanının Ahıska ile Anadolu Türkiye toprağı olduğunu vurguladı.
Ahıska Türklerinin, tarihte büyük ızdıraplar çeken halklardan biri olduğunun altını çizen Balcı, "Biz Türkiye Türkleri olarak Ahıskalıların acısını her zaman yüreğimizde bir kör ateş gibi yakarak yaşadık. Başınıza ne geldiğini biliyoruz. Ahıska Türkleri, büyük Osmanlı Devleti'nin sınırında milletin şanı olan bayrağını yüksekte tutmak için canını veren kahraman bir Türk topluluğudur. Ne yazık ki (Ahıskalılar) zayıflayınca ve elindeki imkanlarını kaybedince yerinden yurdundan oldular." diye konuştu.
"Ahıska Türkleri haksız ve suçsuz yere vatanından sürüldü"
Ahıska Türklerinin yarım asır önce dünyanın görebileceği büyük mezalimi yaşadıklarını belirten KKTC Bişkek Temsilcisi Keskin de "Ahıska Türkleri haksız ve suçsuz yere vatanından sürüldü." dedi.
Türk milleti için "kardeş" kelimesinin kutsal olduğunu vurgulayan Keskin, "Sizlere kardeşim diyorum. Bağrımızdan çıkan insanlarsınız. Bunun için sizlere kardeşim diyorum. Tarihi bilmeyenlere tarihimizi izah etmemiz gerekiyor. Tarihimiz, dinimiz ve dinimiz bir. Hepimiz Osmanlı evlatlarıyız. Osmanlı devletinin sınırlarında bulunmuş ve oralarda görev yapan insanların torunlarıyız. Topraklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. İçinizdeki inancı ve umudu asla yitirmeyiniz." ifadesini kullandı.
Kırgızistan Ahıska Türkleri Derneği Başkanı Dursunov ise tarihte birçok haksızlıkla karşı karşıya kaldıklarına dikkati çekerek, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla kendilerine sahip çıkan Türkiye ve Kırgızistan'a teşekkür etti.
Manas Üniversitesi öğrencisi Ceylan Aliyeva'nın yazdığı şiirin okunmasıyla başlayan gösteri bölümünde skeçler, maniler, atışma ve halk oyunları sahnelendi.