Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'daki seçim çalışmaları kapsamında Konyaaltı Caddesi'nde kendisine ait seçim ofisinin açılışını yaptı. Çavuşoğlu, seçim ofisinin açılışının ardından Dünya Ahıska Türkleri Birliği'nin (DATÜB) Çağlayan Mahallesi'ndeki ofisinin açılışına katıldı. Açılış sonrası da Muratpaşa Kent Meydanı'nda DATÜB'ün iftarına geçti.
Bakan Çavuşoğlu buradaki konuşmasında şunları söyledi: "Dünya, her halka, millete ya da ülkeye adil davranmıyor. Bunlardan bir tanesi de tarihte Ahıska Türkleri olmuştur. Milletvekili olduğum dönemde yurtdışındaki Türklerin durumu nedir çalışmasını başlattık ve Ahıska Türklerinin sürgünlerini ve çektiği acıları daha da yakından öğrendik. O günden bugüne kendimi Ahıska Türklerine adadım. Ahıska Türkleri acılar, sürgünler yaşamış.1944'de Stalin'in sürgünü, 89'da Fergana'da maalesef kardeş kavgası olmuş, fitne galip gelmiş ve Ahıska Türkleri için bir sürgün daha. Ahıskalı kardeşlerimizin bugün seyahati halen bitmiş değildir. Ama gittikleri her yerde Türk olduğunu, Müslüman olduğunu örf, adet ve geleneklerini hiç unutmadıkları gibi yeni nesillere taşımışlar. Bugün Dünya Ahıska Türkleri kimsesiz, sahipsiz değildir. Dünyanın neresinde bir Ahıskalı varsa hepsine ulaşıyoruz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan sayesinde Ahıska Türkleri kimsesiz, sahipsiz değildir."
Ahıska Türklerinin anavatanına geri dönüş hakkının sağlandığın, belli sayıda da dönüş olduğunu dile getiren Çavuşoğlu şöyle devam etti: "Ahıska Türkleri 'Bizim için vatan Türkiye'dir, biz Türkiye'de yaşamak istiyoruz' diyorlar ve biz bundan da memnunuz. Türkiye'de yaşamak isteyen Ahıskalı kardeşlerimizin sorunlarını çözmek de bu kardeşinize ve Türkiye Cumhuriyeti'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan'a nasip oldu. Oturum sorununuz çözüm buldu. Şimdi siz 'Biz artık vatandaşlık istiyoruz' dediniz. Eylül ayında kanunu çıkardık. Önce 24 bin civarında, şimdi de 30 bin civarında Ahıska Türk'ü için vatandaşlık veriyoruz. Ahıska Türkleriyle birlikte inşallah Türkiye'yi büyüteceğiz, kalkındıracağız. Sizlerle etle tırnak gibi olduk.