11 Nisan 2014 tarihinde yürürlüğe giren “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu” ile birlikte maddi imkânı olmayan Ahıska Türkleri´ne “İnsani Oturum” veriliyor. Fakat bu statüdeki oturma izni Ahıska Türkleri´nin ileride Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olamama riskini beraberinde getiriyor. Yeni yasalar, geçici kanunlar, alınan kararlar ve sözlü ifade edilen vaatler halkımızı fazlasıyla heyecanlandırıyor. Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu gibi Devlet yetkililerinin Ahıska Türklerine vatandaşlık verileceği konuşmaları, bizleri sıkıntılara karşı direnmemize güç katıyor ve umutlandırıyor. Ahıska Türkleri için 2/7/1992 tarihli ve 3835 sayılı Ahıska Türkleri´nin Türkiye´ye Kabulü ve İskanı´na Dair Kanunun tanıdığı hakkı yürürlüğe konulması insanımızı çok memnun edecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin Bulgaristan´dan gelen soydaşlarımıza tanınan vatandaşlık, çalışma izni, denklik, sağlık ve sosyal haklardan bizimde yararlanmamız müsaade etmelerini bekliyoruz. Türk Devleti kendi evlatlarına sahip çıkacağından eminiz.

 

Devlet yetkililerinin açıklamalardan sonra kendilerinin vazifesi olmadığı halde açıklamalar ve beyanlarda bulunan bazı STK yetkililerini (kınıyorum) tasvip etmiyorum. Bu halk yılların sıkıntısını, günlük sıkıntıyı ve psikolojik sıkıntıyı sırtında taşırken, yetkisinin olmadığı yerde vaatler vererek devletimizin adına ve şanına gölge düşürüyorsunuz. Son dönemlerde bazı STK yetkililerinin edep ve ahlak elbisesini çıkararak “aksakal” dediğimiz halkımızın önde gelen büyüklerinin de katıldığı konferans/organizasyon/programlara saygı duymaksızın fitne girişimlerinde bulunmaktan bile utanmayan ve sıkılmayanlar var. Edep ve hayâsını kaybeden bir toplumun yeni nesil, birlik ve vatan konusunda başarılı olacağını düşünmüyorum.  Kendi şahsi menfaatleri uğruna halkımızı ayrıştırarak, zarar vermeden bile imtina etmeyenler Atalarımızın dediği gibi; “kendi hakikatinizi değil Hakk´ın hakikatini konuşun ve savunun”. Sizin için maddi çıkarlar uğruna bu tarz girişimler normal sayılabilir fakat konu halkımızı ilgilendirdiği zaman kendinize çeki düzen verin. Makam ve mevki rüzgârına kapılarak halkımızın STK´larını şahsi çıkarlarınıza alet etmeyin. STK´larımız bütün siyasi partilere eşit durması gerekir çünkü Ahıska Türkleri sorunu partiler üstü bir konudur. Bizler siyasi partilerin yanında değil, Türk Devleti´nin yanında olmalıyız.